Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hoş bir çocukluk anısı... Hacıyatmaz.
Beyazıt Camii'nin arkasına düşen meydandaki kestane ağacı, kolunun kanadının etrafına uzanan dalları ile,kendisini sığınmak isteyenleri şefkatle davet eden bir eski zaman efendisi gibi sıcakkanlı idi. Onun bu hami ve dost gölgesi altında kahvesini, çayını içen ve nargilesini fokurdatan aşina kalabalığın arasından süzülüp,Sahaflar Çarşısı'nın kapısına sırt vermiş pilav zerde dükkanını da geride bırakıp içeri adım atar atmaz, gözüme ilk ilişen manzara, yere serilmiş bir örtünün üstüne sıralanmış tepeleri rengarenk tüyden sorguçları ile, çok çocukların gönlünü çelen hacıyatmazlar olurdu. Ne yapayım ben de çocuktum ve bu yeşil, kırmızı, sarı ,pembe tepelikleri ile her çocuğu çağırdığı gibi bana da göz kırpan hacıyatmazlardan, evde bir iki adet olmasına rağmen, gene de buradan her geçtiğimizde,büyüklerimin insaf edip bana tekrar buradan birkaç tane daha alarak taltif etmelerini beklerdim.
Sayfa 143 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.