Dört öyküden oluşan bu eserde Bernhard'ın kendine has yazım lezzetini sonuna kadar tadıyoruz.Ilk öyküde Goethe'nin ölüm ânının çok ilginç enfes bir parodisini okuyoruz.Bence muhteşemdi ve aynı zamanda kitaba ismini vermeyi de sonuna kadar hak ediyordu.
Diğer üç öykü ise özellikle hayata gelmenin ne demek olduğunu irdeliyordu.Özellikle tiksinti duyulan bu dünyaya, çocuk doğurmanın ve aynı can sıkıcı yaşama onları da mahküm etmenin anlamsızlığı, öfkeli bir dille eleştirilmişti.
Tüm bunlar aslında dünya üzerinde nereye giderseniz gidin, ne kadar çocuk yaparsanız ya da nelere sahip olursanız olun huzuru hiç bir yerde bulamayacağınızı çünkü huzursuzluğun asıl kaynağının siz olduğunu gösteriyor.Adam daha ne yapsın!