Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Exegi Monumentum/Ben bir anıt diktim.
Maksim Gorki'nin sözleriyle Puşkin, Rus edebiyatında "Bütün başlangıçların başlangıcıdır.'' Ve yazar buna ekler ''Aleksandr Puşkin üzerine düşünmek Rus edebiyatının tümü üzerine düşünmekle eşanlamlıdır.'' 19.yy Rus edebiyatının muazzam bir özgünlüğe kavuştuğu, dünya edebiyatında kendine hiç yadsıyamayacağımız bir yer edindiği dönemdir. "Puşkin olağanüstü bir olaydır, belki de Rus ruhunun biricik olayıdır, demiştir Gogol.'' (syf.18) Bu kitap Puşkin'in yaşam öyküsünün başka bir örneği değildir. Ürünlerinin nesnel bir yaklaşımla irdelendiği ve gerçeklik kuramının oluşum evrelerini, Rus gerçekçiliğini bizlere sunan bir eserdir. İki ana bölümden oluşan kitapta birinci bölümünde gerçekçilik ile tanışıyoruz. Sanat eserlerinde yansıtılan gerçeklik insanlar için önemlidir ve gerçek hayattan alınmıştır. Fakat 18.yy da böyle bir şey mümkün değildir. 18. yüzyıl eserlerinde karakter çözümlemelerine bile yer verilememiştir. Buna ancak 19. yüzyılda geçilebilmiştir. Kısacası bu bölümde 18. ve 19. yy hakkında gelişim süreçlerini okuyor Aleksandr Puşkin'in yaratıcılığında gerçekçi yöntemin oluşumuna tanıklık ediyoruz. Behramoğlu ikinci bölüme başlarken Puşkin' in anne tarafından büyük dedesi general Hannibal' dan genetik aracılığı ile bazı farklı kişilik özellikler aldığını dile getiriyor. Döneminin birçok aile çocukları gibi iyi bir eğitim gören Puşkin babasının zengin kitaplığında 18. yüzyıl Rus edebiyatının klasiklerinin eserleriyle tanışıyor. Çocukluk ruhuna anlattığı masallar ve halk türküleri ile anı bırakan dadısı Arina Rodionovna sebebiyle şiirlerinde halk türkülere çok yer vermiştir."Kış Akşamı", "Stenka Razin Hakkında Türküler'', "Kış Yolu" gibi. Genç yaşında şiirlerini yazmaya başlayan Puşkin tematik çeşitliliğiyle de şaşırtıcıdır. Bu zenginlik onun 37 yıllık kısa yaşamının tümünü kapsayacak biçimdedir. Bir dönüm noktası olan 1817-20 yıllarında Puşkin'in siyasal yergileri bir yandan ün kazandırırken yönetimi de rahatsız etti ve Mayıs 1820 de Rusya'nın güney bölgesine sürgün edildi. Puşkin gerçekçiliği kısa bir zaman diliminde derinleşecek ve gelişecektir. ''Sık sık kullanmayı sevdiği deyimle, sanki "yazgı " gibi bir şeydir. '' Nikahından önce arkadaşına gönderdiği mektupta temennisinin "hayatında artık hiçbir şeyin değişmemesi" olduğunu yazan Aleksandr Puşkin için ne acı ki hayat arkadaşı Natalya Gonçarova eserlerinde hayranlık betimletiği "sevimli ideal'' -Yüzbaşının Kızı, Maşa- karakterlerine benzemiyordu. Yalnızca Rusya'nın değil insanlık tarihinin en yaratıcı, seçkin kişiliğine sahip Puşkin, çarlığın kendisini sindirmek için planladığı bir komplo olan düelloda karnından yaralanır ve 29 Ocak (10 Şubat) 1837'de yaşamını yitirir. Övgü için yazmadığını, yalnızca bu dünyadan hiç değilse tek bir ses"in onu "sadık bir dost" gibi "anımsatmasını", ve böylece "kederli yazgısı "nın unutulmamasını dileyen ''Aleksandr Sergeyeviç Puşkin anısına sevgi, saygı ve hayranlıkla.'' İSTEK Ey yaşam düşü! uç git, acımam sana, O boş görüntü karanlıkta yitip gitsin; Aşkın acısıdır değerli olan benim için, Öleyim ne çıkar, severken öleyim ama. 1816/Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Rus Edebiyatında Puşkin Gerçekçiliği
Rus Edebiyatında Puşkin GerçekçiliğiAtaol Behramoğlu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200125 okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.