Meyaser'in UçuşuYavuz Ekinci uzun zamandır takip ettiğim ama bir türlü okumaya fırsat bulamadığım bir yazardı. Yazarın 2004 yılında yayınlanan ilk kitabı olan Meyaser'in Uçuşu benimde yazarla tanışma vesilem oldu, çok da güzel oldu.
Kitap, Ateşe Atılan Tabletler ve Suya Atılan Tabletler olmak üzere iki bölüm ve toplam on beş öyküden oluşuyor. Öykülerin çoğu durum öyküsü, yazarın sade ve akıcı dili sayesinde keyifle, bir çırpıda okunan bir kitap Meyaser'in Uçuşu.
Yavuz Ekinci'nin öykülerinde insana dair her şey var. İnsanın hayat mücadelesi var, aşk var, hayata tutunabilme çabası var, bazen bir sivrisineğin, bazen sevdiğinin arkasından intiharı seçen bir genç adamın gözünden ölüm var, tabiatın çetin şartları var, coğrafyanın kaderle iş birliği yaparak zorlaştırdığı yaşam koşulları var, ninni yerine ağıtlarla büyüyen çocuklar var, dağlardan evladını geri isteyen anaların umutlu bekleyişi var, ateşe verilen evlerini, her şeylerini geride bırakıp şehre gelenlerin hikayesi var, kısaca zor şartlarla insanın gerek ruhsal, gerek fiziksel mücadelesi var.
Meyaser'in Uçuşu aslında ödüllü de bir kitap.Yavuz Ekinci, 2004’te de Varlık dergisinin Yaşar Nabi Öykü Ödülü’nü “Tabletler” adlı içerisinde bu kitaptaki öykülerin bulunduğu dosyayla kazanmış, fakat kitabı Cadde Yayınevi’nden “Meyaser’in Uçusu” adıyla yarışma sonuçlanmadan önce basıldığı için dosyasına verilen ödül iptal edilmiş. Ardından ilk kitabıyla alamadığı ödülleri diğer kitapları getirmiş yazara.
Öykü okumayı seviyorsanız mutlaka Yavuz Ekinci'nin kalemiyle de tanışın, kendinizi bu keyiften mahrum bırakmayın bence.
Yaşanmış hayatların külleri arasında yaşanmamış hayatlarını arayanların öykülerini okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.