Yalın Alpay’ın Yalanın Siyaseti kitabı son yirmi yılda yaşadıklarımızın bir özeti gibi durmaktadır. Neden mi? “Yalanın meşrulaştırılması”, “hakikatin önemsizleşmesi” ve “hileli akıl yürütme” teknikleriyle yüz yüze kaldığımızdan. Hangimiz karşılaşmadık ki! Hileli akıl yürütmelerle, mantıksız savlarla, illegal yapılanmalar, “yalansa yalan canım, herkes söylüyor” mazereti ve en önemlisi de “hakikatin önemsizleşmesiyle” (post-truth). Eline hileli zar alanla, hileli akıl yürütme yapan arasında fark var mıdır? Hileli zarla oyun kazanmak kolaysa, hileli akıl yürütme de mantıklı savlara ihtiyaç duymaz, kazanmış görünmek en kısa/ucuz yoldur.