Behramoğlu savcılık görevini yerine getirirken yaşadığı tüm mesleki hayata dair izlenimlerini aktarırken Türkiye'deki yargı sisteminin yetersizliğinden çok uygulama alanında çok problemlerin bulunduğunu , adam kayırma, görev ihmalleri, bazı olaylara göz yumulma, işini doğru yapanların ödülünün sürülmek veya adeta ayiplanmak olduğunu apaçık gözler önüne seriyor. Görev yaptığı yerlerde halkın davranışları yer yer samimiyetleri yaşayışlarını anlatıyor. Behramoğlu adaleti doğru bir şekilde sağlamaya çalışıyor kimi zaman bedelini ödüyor , yıllarca zor şartlar altında yaşıyor ev denemeyecek yerlerde kalan memur asker ve adalet mensupları buna rağmen layıkıyla görevlerini yapıyor. Behramoğlu insan sevgisini temel alan yaklaşımı ile güzel bağlar kuruyor. En çetin sağ sol kavgalarının olduğu yıllarda bile iki taraf içinde dengeyi sağlamak amacıyla adımlar atıyor. Kitap ülkemizin 1978- 1984-85 yıllarınin özeti gibi adeta. Kesinlikle okunmalıdır. Çok samimi ve olduğu gibi bir anlatım mevcut.