"Leyla ile Mecnun kavuşsaydı, hayatları bir ‘aşk hikayesi’ olur muydu? Ferhat ile Şirin’in arasına dağlar girmeseydi Ferhat’ı aşkla anlatır ve Şirin’i hasretle anar mıydık? Züleyha’nın Yusuf’a aşkı imkânsız olmasaydı, Züleyha ismi bunca çok anılır mıydı? Selvi Boylum Al Yazmalım’ın Asya’sına sonunda buruk bir acı kalmasaydı, filmi unutulmaz olur muydu? Çok konuşulan aşk şiirleri de derin hasretlerin, yakıcı ayrılıkların tatlı meyvesi değil midir? Kolayca verselerdi kızı şair oğlana, susacaktı şair. Ne adını bilecektik ne aşkını sevecektik ne şiirini duyacaktık. Kara sevdalar olmasaydı, onca türkü yakılır ve yakar mıydı bizi? Anlaşılan o ki, aşk, acının olduğu yerde nöbet bekliyor. Mutluluğun yanı başında canı sıkılıyor, uçup gidiyor." diyor yazar.
Eşlerin beraber okuması gereken bir kitap akıcı ve güzel.