Ne zaman bir şeylerle bağ kursam aynı hissiyatı yaşıyorum: derin bir duraksama anı ve veda cümlelerinin boğazda düğümlenip kalışı. Veda diye bir şeye ihtiyaç olmasın istiyorum, aynı anda birçok yerde olunsun, birçok hikaye birlikte yazılıp okunsun, en basit olanından bile vazgeçmek zorunda olmayayım.
İşte Fazilet Eczanesi de böyle hissettiren bir oyun. 3 gün, sadece normal sıradan 3 günü konu alıyor ama 4. günü merak ediyor insan bir şekilde, aradan 10 yıl nasıl geçti, Yusuf o cümleleri kurarken hangi olayları anlatmadı, sıradan 3 günde bu kadar şey yaşanırken 10 yıllara neler neler sığdı kim bilir? Ve bunların yanında bizim de sıradan geçiyor gibi gözüken, doğal, kendi halinde günlerimiz de yazılabilse böylesi bir oyuna sahne olur mu acaba?