Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yöntem Filozofu; Descartes
Merhaba, Kitap hakkında inceleme yazısı yazmayı isterdim fakat başka işlerim olduğu için tuttuğum notları sıcak sıcak buraya bırakacağım ve notların sonunda yazar/kitap hakkında kısaca görüşümü belirteceğim. 1. Rasyonalizm (Akılcılık). 2. Kaynağından emin olmadığın her şeyden kuşku duy. 3. Töz ayrımı: ruh / düşünen – cisim / yer kaplayan. 4. Bir şeyi bilmek, ondaki sıra ve ölçüyü bilmektir. (Evrensel matematik vasıtasıyla) 5. Yöntemde dört kural: a. Apaçıklık: Açıkça bilinmeyeni doğru kabul etmemek. Doğrudan verilmiş olanlar için ek işleme gerek yok, sezgiyle ulaşılır (Sayı, şekil, iç açı toplamı, geometri kuralları). Yanılgı türleri: duyular aldatıyor, geometriden yanlış çıkarım yapabiliyoruz, uyku halindeyken gördüklerimizi gerçek sanıyoruz. Son kertede Tanrı’dan da kuşku duydu ve tek güvenilir bilgi olarak ‘kuşku duyduğunun bilgisi’ kaldı. Dış dünyanın varlığına Tanrı düşüncesiyle ulaştı. (Düşünce var, Tanrı var, o halde doğa var çünkü Tanrı bizi yanıltmaz. b. Analiz: İncelememize konu olan eşyayı en küçük parçasına dek bölümlemek. c. Sıraya koymak: Basitten bileşiğe gitmek için sıraya koymak. d. Sayış: Elde edilen bilgileri her aşamada gözden geçirmek. 6. Her şeyde yöntemi geometriye indirgemiştir. Peki, indirgenebilir mi? 7. Tanrı’nın varlığını ispat etmeyi denerken kısır döngüye girmiyor mu? 8. Felsefe tarihinin iki kolu: şüpheciler ve kesinlikçiler. Şüpheciler daha samimi. 9. Bu dünya bir bilmece gibidir, matematik de bizlere bilmecenin anahtarlarını veriyor. 10. Aklımızdan ya da düşüncemizden kuşkulanmak Tanrı’ya küfretmek olurdu. 11. Korkudan dindarlık, umutsuzluktan cesaret doğabilir. 12. Birey, eski felsefeyi ne denli incelemişse, doğru felsefeyi anlamaya o denli az yeteneklidir. 13. Ağaç analojisi: Kök (Fizikötesi); Gövde (Fizik); Dallar (Diğer Bilimler). Diğer bilimlerin üç çeşidi: Hekimlik, teknik, ahlak. Verimi ağacın dallarından aldığımız gibi, felsefede de verim diğer bilimlerden alınır. 14. Zihnimizde mükemmel kavramı olduğuna göre Tanrı vardır. 15. Sonsuz – Sınırsız ayrımı. Sonsuz yalnızca Tanrı’dır. 16. İki tür düşünce: İdrak (Anlayışın algısı), İrade (İstencin edimi) 17. Aldanmanın nedeni: Yeterli ölçüde bilmemektir. Anlayışın bilgisi, istencin kararından önce gelmelidir. 18. Bilgi seçik olmadan açık olabilir ama açık olmadan seçik olamaz (Ağrı hissetmemiz örneği). 19. Önyargılar, gerçeği görmemizi engelleyebilir. 20. Yargının iki biçimine örnek: a. Güneş’te duyumumuzu etkileyen bir şey bulunuyor. (Yanlıştan kaçmamızı sağlar). b. Güneş’in rengi sarıdır. (Yanlışa düşmemize sebep olur). 21. Yanlışa düşmemizin nedenleri: a. Çocukken edindiğimiz önyargılar. b. Önyargılardan kurtulamamamız/ kopamamamız. c. Yargılarımıza dikkat etmemizin yorucu olması. d. Düşüncelerimizi, onları tam olarak belirtmeyen sözcüklere bağlamamız. 22. Vahiy bilgisini, akıl yürütmelerimizden üstün tutmalıyız. 23. Filozofların anladığı anlamda boşluk var olamaz. 24. Bölünmez ne atom ne de küçük bir cisim vardır. 25. Hareketin ilk nedeni Tanrı ve o, dünyada her zaman eşit bir hareketi saklı tutar. 26. Doğanın yasaları: a. Her şey, başka bir şey onu değiştirmediği sürece bulunduğu konumda kalır. b. Harekette olan bir cisim, hareketine doğrusal devam etmeye çalışır. c. Hareket halindeki bir cisim, kendinden daha güçlü bir şeye rastlarsa, hareketinden bir şey yitirmez; daha zayıf bir cisimle karşılaşırsa ona verdiği kadar kendi hareketinden yitirir. 27. Matematikte benimsenmeyen hiçbir ilkeyi fizikte de kabul etmiyorum. Gelelim kısacık görüşüme: Descartes, kendisini kuşkucu olarak tanımlıyor ve felsefe tarihini iki kol üzerinden düşünüyor: kuşkucular ve kesinlikçiler. Tahmin edilebileceği üzerine kendisi kuşkucuları daha samimi buluyor. Felsefesinin bana göre iki problemi var: ilki Tanrı tanıtlaması, ikincisi ise yöntem sorunu. Tespit ettiğim problemlerden ilki hakkında eleştirim şu: Descartes Tanrı'yı farklı farklı yöntemlerle ispat etmesine karşın zannımca en güçlü ispatı şudur: "Zihnimde mükemmel, her şeye gücü yeten bir imge var, bu imgeyi maddi dünyadan verilerle elde edemem çünkü maddi dünyadaki her şey eksik, öyleyse her şeye gücü yeten mükemmel Tanrı vardır." Burada Tanrı'nın varlığını ispata kalkışıyor ve Tanrı'yı yine kendisiyle ispat etmeyi deniyor, yani kısır döngüsel düşünceye giriyor. Yine, zannımca, tamlık imgesini dış dünyadan elde edemeyeceğimizi söylerken yanılıyor çünkü bizler, düşünen ve aklın yetisiyle ötesini hayal edebilen varlıklar olarak pekala mükemmel imgesine de ulaşabiliriz; bunun için doğa-üstü bir varlığa ihtiyaç yok. İkinci hakkında eleştirim şu: Bahsettiğim gibi Descartes yöntemci bir filozof ve yöntemi bilmek için bir anahtar olarak görüyor. Yöntemi ise 'geometri'. Peki, geometri her bilime uygulanabilir mi? Elbette hayır. Günümüzde de yaptığımız en büyük hata bu. Sosyal bilimlere geometri uygulanamaz (fantezi olarak uygulanıyor ama ancak fantezide kalır). Sosyal bilimler, yapısı gereği herhangi bir forma/kurala bağlı kalamaz çünkü değişkendir ve inceleme alanı/eşyası geniştir. Son olarak; Descartes felsefeci olduğu kadar bir bilim insanıdır. Bu yönü de epey ilgi uyandırıcı.
Felsefenin İlkeleri
Felsefenin İlkeleriRené Descartes · Say Yayınları · 2018665 okunma
··
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.