·
142 görüntüleme
Yüzüklerin Efendisini okumadım filmini de izlemedim, okusam veya filmini izlesem yüzde yüz seveceğim biliyorum ama içimden bi ses daha okumamın zamanı gelmedi diyor yani sanırım en güzel olduğunu düşündüğüm kitabı en sakin zamanda okumak istiyorum filmini de kitaptan sonra izlesem daha iyi olur sanırım hatırlattığınız iyi oldu. Bu arada benimde kitabından çok filmini sevdiğim Sherlock Holmes sanırım özellikle Robert Downey'in oynaması en büyük etken olmuştur :)
Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim Açlık Oyunlarının kitabını okumadım ama filmini izlemiştim.İstisnalar dışında genellikle filmlerini izlediğim kitapları okumuyorum çünkü hayal dünyasını kısıtladığı için hep aklıma filmdeki karakter geliyor bu da kitaptaki karakterle çoğu zaman uyuşmadığı için biçimsiz oluyor.Sizde çok güzel bir noktaya değinmişsiniz yani kitapta öncelik karakteri daha sempatik minyon tipli gösterip duygusal bağ kurmak istenirken filmlerde izlenebilirlik daha ön planda oluyor ama Uyumsuzun filmi hem karakterlerin şekillerini değiştirmiş hemde kitaba göre çok sade kalmış yani kitapta bir çok detayı es geçerek tempoyu düşürmüş oysa gişeye oynayan bir filmin aksiyonu ön planda tutması gerekirdi bu yönden de çok şaşırttı beni mesela kitapta Tris Cesurlara katıldığında trene binme sahnesinde bir kişi binememiş ve elenmişti trenden atlama sahnesinde bir kişi aşağı düşüp ölmüştü bir kişi tam düşmek üzereydi Peter Edwar'ın gözünü oymuştu bunun gibi bir sürü filme aksiyon katacak detaylar gözardı edilmiş bunu anlamakta güçlük çektim ama bu bana ders oldu zaten istisnalar dışında zaten filmini izlediğim kitabı ve okuduğum kitabn filmini seyretmeyi düşünmüyorum :)
Robert Downey'i çok sevsem de, diziden sonra izlediğim ve dizi karakterlerine ciddi anlamda bağlandığım için beni çok tatmin etmemişti. Bu arada nacizane tavsiyem, Yüzüklerin Efendisi'ni çok ötelemeyin, insanın kısacık ömrü boyunca defalarca okumak isteyeceği bir eser:)
Çok doğru. Filmleri izleyip kitapları yaşadığım için kitaplarda her zaman daha yoğun duygu hissederim. Filmindeki ve kitabındaki duygu farkımın ana etmeni bu sanmıştım. Ancak yukardaki somut yorumlarını görünce haklı olduğunu görüyorum. Bu arada filmini beğendiğim (ve hayalimden daha iyi olduğunu kabul ediyorum) tek film Yüzüklerin Efendisi :)
Bence kitap ve filmin doğru bir karşılaştırması olmuş. Sanırım bu tarz kitaplarda ana karakteri fiziki açıdan daha zayıf resmedip okuyucu ile duygusal bağ kurması hedeflenirken, filmlerde görsel olarak "güzellik" standartlarında karakterler bulmak filmin izlenirliği adına daha cazip olabiliyor. Çünkü aynı yorumu ben Açlık Oyunları için de yapmıştım. Okuduysanız, Katniss Everdeen'i zayıf, aç, minyon bir tip olarak hayalinizde canlandırmışsınızdır. O rolde Jennifer Lawrence'ı, yuvarlak sağlıklı yüzü ve yine yuvarlak hatlarıyla gördüğümde gerçekten şaşırmıştım.
Değerli tavsiyeniz için çok teşekkür ederim belirttiğim gibi kitabı okumama nedenim sevmediğimden değil tam tersine çok değer verdiğimden ama dediğiniz gibi kısacık ömrümüzde fazla da uzatmamak gerekiyor bu yüzden en kısa zamanda kitabını okuyup filmini izleyeceğim :)
1984 distopik değil mi? Adamın yazdığı kitap, ben distopiğim diye bağırıyor resmen. Cidden, her şey bizim dünyamızdan çok farklı olan bir kitaba distopik değil demek akıl karı değil. Gerçi bizim dünyamıza zihniyet olaark benziyor olabilir. Yine de uygulamalar çok benzer değil
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.