En çok şiiri sevsem de en çok romanı okurum. Belki de o yüzdendir Serkan Türk ile "ausgang" ile tanışmam. "Uzun Ruhlu Bir Cüce"yi son okuduğum şiir kitaplarına nazaran daha çok beğendim. Kitap 28 şiirden oluşmuş. Kitap dolsun diye değil yürek dolsun diye şiirler konulmuş. Türk edebiyatında "Garip"le başlayan şiirde klasik kurallara uymama geleneği İkinci Yeni anlayışıyla zirveye ulaştı. "Uzun Ruhlu Bir Cüce" İkinci Yeni anlayışı sezinleniyor. Eserde büyük harf ile karşılaşmıyoruz. Noktalama işaretlerinden virgül ara sıra kullanılmış, anlam karışıklığı olmasın diye de kesme kullanılmış. Kitap 28 şiirden oluşuyor. Öne çıkan temalar yaşlanma kaygısı, yalnızlık ve uzaklık. Bazı şiirlerinde savaşların verdiği kaygıyı da hissediyoruz. Uzun Ruhlu Bir Cüce şiirindeki "nasıl hızla yaşlanıyorsun bedenim eğilip kalktığımda geçiyor bir mevsim başımda azad edilmiş kuşlar, uzayıp giden sema insanın benzediği ağaçtır, kuruyan dallar geçmiş gün sürün gövdem sürün, aşk bir geçiştir alemlerden alemlere saçlara düşense ödünç bir beyaz leke" dizelerini görünce insanın aklına Cahit Sıtkı Tarancı'nın "35 Yaş "şiiri geliyor. Serkan Türk'ün biyografisinde 1977 doğumlu olduğu yazıyor. Kitap 2016 yılında basılmış. 35 ila 40 yaş arasında şairler benzer duygular yaşıyor galiba demeden edemiyor insan.

Uzun Ruhlu Bir CüceSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201696 okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mutlu Özçelik