Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
381 günde okudu
Geniş İnceleme
Dostoyevski'nin tüm öykülerinin derlendiği bir kitap. Önsözü biraz uzun tutulmuş: 70 sayfa ve önsözde çoğunlukla karamazov kardeşler kitabından örnekler verilmiş. Ama yine de Dostoyevski hakkında önemli bilgilere sahip oluyorsunuz. Önsözde şöyle bir bilgi vardı: Dostoyevski hep mutsuz insanları anlatır bize. İşte ilk öykü 'iğrenç bir olay' da bize umudu yüzünden büyük hayal kırıklığı dolayısıyla mutsuzluk yaşayan yüksek konumdaki bir subayı anlatıyor. Baş karakterimiz Rusya'daki ast üst ilişkisindeki katılıktan memnun değil. O kelimenin her iki anlamıyla da hümanist. Üstlerin altlarını sadece yapılan iş olarak değil 'insan' olarak da 'alt' görmesini doıru bulmuyor. Ve bunu değiştirmek toplumda birlik olmasını arzuluyor. Böylece tüm Rus vakandaşları birlik olarak ülkelerini daha müferreh yapabilecekler. Ne var ki kahramanımız bir yandan bunları düşünürken bir yandanda şöyle düşünüyor:" benim gibi rütbeli birinin astının düğününe gitmesi astım için büyük bir onur olacaktır. Herkes onun düğününe gittiğim için astımın düğününü çok özel bulacak ve astım ilerde bunu büyük bir gururla çocuklarına anlatacak." İşte bir çelişki görüyoruz burada iş yaşamı dışınra herkesin insanı olarak eşit, ast ve üst arasında sosyal olarak eşitlik olması gerektiğini savunan kühramanımız çelişkiye düşüyor ve astına karşı büyükleniyor. Ne var ki o belkide kibrin verdiği uyuşmayla bu çelişkisini fark etmiyip. Kafasında egoist düşünceler kalbinde humanizm zırhına bürünmüş kibirle düğüne gidiyor. Hal böyle olunca hiçbir şey kafasında kurduğu gibi şekillenmiyor. Gittiği düğün adeta onun iyi vakit geçirmesi için kurulmuş gibi bütün eğlenceler onun için hazırlanmış gibi oluyor. En panalı şarap ona ikram ediliyor. Gelin mecburen onun yanınra damat onunla durmak konuşmak zorunda oluyor. Damat kendi düğününde eğlenmek hizmet görmek gelinle dans etmek yerine bir türlü kahramanımıza hizmet etmekten bunları yapamıyor. Baş kahramanımız ise şaşkın ilk defa böyle bir duruma düşmüş. Ne yapacağını bilmiyor. Ama o da aslında durumun gelin ve damat için hatta misafirler için giderek kötü bir hal aldığını görüyor. Öyle ki kimsi istediği gibi gülüp eğlğnemiyor. Çünkü rütbeli kahramanımızın orada olmasını kimse anlayamıyor ve nasıl davranacağını bilmiyor. Ne var ki kahramanımız sürekli olarak daha da dibe batıyor. Çünkü sürekli konuşma yapmak ve astlarını şereflendirmek uçin doğru anı kolluyor ve içtikçe de içiyor. Sonunda olan oluyor ve kahramanımız zil zurna sarhoş oluyor işte böyle bir anda konuşma yapmak istiyor. Sarhoş bir şekilde kalkıp düşüncelerini Rusya'da nasıl birliğin sağlanacağını insanların ast üst eşit olması gerektiğini söylüyor. Ama bir gazeteci lafını kesip onun samili olmadığını en pahalı içkileri içtiğini sürekli hizmet gördüğünü düğünü mavfettiğini söylüyor. Ve gerçekten de durum böyle. Ama kahramanımız hala durumun farkında değil damada bakıyor ve bu ne saygısızlık diyor. Neticede onu eleştiren gazeteci düğünden kovuluyor... İşte böyle gerçekten ast üst ilişkisi sadece mesleki anlamda kalıp sobyam hayatta herkes eşit olabilir mi? İnsanın kibri egosu buna müsaade eder mi? Gerçekten etkileyici bir hikayeydi hayatımda iz bıraktı. Uysal Bir Kız Yine beni çok etkileyen bir hikaye daha... Dostoyevski her zaman olduğu gibi çok sağlam bir şekilde karakterlerinin ruhunu, düşüncelerini bize yansıtıyor. Bu hikayede gururun, iletişim kurmamanın, insan ilişkilerinde tek başına karar almanın ne gibi sonuçlar doğuracağını dosto anlatıyor bize. Kötü bir durumda olan kızı dana az kötü bir durumla kurtarmak istalen bir karekterin hikayese bu. Benim bu hikayede anladığım şuydu. Bazen hayatta bazı sonuçlar olur ve bunların oluş şeklini beıenmeyiz belki ama olan olmuştur. Bu durumda yapılması gereken o şekli sürekli düşünüp durmak değil imkan varsa konuşup çözmek yoksa bunu kabul edip önüne bakmak. Çünkü an her an değişir ve senin beğenmediğin bir biçimde oluşan sonucu doğru davranışlarınla güzelleştirebilirsin. Tuhaf Bir Adamın Rüyası Dostoyevski'nin öykülerinda Kendimi en çok bulduğum öykü buydu. Dünyanın kötülüğünden bıkan intihar etmek isteyen bir adam. Sonrasında yaşamını anlamlı kılmaya çalışarak, kendini sevdiği gibi insanları sevmeye çalışarak kurtulacak bu intihardan. Eğer intihar ederse hiçbir şeyin onun için anlamı yoktur ama eğer insanları, kendini severse o zaman yaşamanın bir anlamı olabilir. Böylece diğerlerinin hayütına da dokunabilir. Aynı zamanda bu nikaye varoluşculuk fesefesini de açıklayan bir hikaye. Çünkü karakterimiz için hayatın hiçbir anlamı yokken gördüğü bir rüyayla hayatın anlamını bilinçli bir şekilde belirlemenin önemini ve huzurunu kavrıyor. Bu sayede anlamlı daha iyi bir hayat olacağına inanıyor. Dürüst Hırsız Dosto okudukça farklı farklı insanların en derin özelliklerini keşfetmiş gibi hissediyorum bir kez daha öyle hissttiğim bir hikaye. Dosto öykülerinde çoğunlukla insan ilişkilerinde iletişimin önemi üzerinde duruyor. Öyle ki Uysal Bir Kız öyküsünde de iletişimsizlikten bir can yitiyor bu hikayede de. sanki dosto'nun demek istediği şu bize "bakın insan ilişkileri o kadar önemli ki bu nedenle insanlar ölüyor bile" öykümüzde ayyaş, aylak bir adama yardım eden daha aklı başında bir adamın başından geçen bir olaya tanık oluyoruz. Ben bu hikayeyi okuduğumda iki şey düşündüm 1.si gurur 2.si alkol ve veya bağımlılıklar. sarhoş adam o kadar gururlu ki pelerini velinimetinden çaldı diye kendini çok kötü, ölecek kadar kötü hissediyor. ama yine de o hırsızlığı sırf bir iki gece daha alkol alabilmek için yapıyor. evet şaşılası olan bu. ve bunlar gerçekte de yaşanıyor. dosto gene yapacağını yapıyor ve bu tarz insanların karekterlerini harika bir şekille önümüze seriyor. işte şöyle diyor bize dosto hikayede :" bağımlılıklar, alkol, sert iletişim, gurur hayatınızın sonu olabilir dikkat edin. sağlıklı bir hayat kurun ve her zaman iletişime açık olun diyor."
Öyküler
ÖykülerFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 20151,030 okunma
·1 alıntı·
273 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.