Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Osman Yüksel Serdengeçti
1970 yılında Trabzon’da gördüm onu. Yürüyüş ve miting vardı. Konuştu Trabzon Meydanında, yine coşturdu herkesi, Biz Erzurum’dan gidenlerden bir grup, dönmedik arkadaşlarla geriye, yattık o gece Trabzon’da bir otelde. Sabah odamızın kapısı çalındı, açtık, otel görevlisi “Osman Yüksel Bey sizi aşağıya çağırıyor” dedi. Şaşırdık. “O burada mı, bizi niye çağırsın ki?” diye soracak olduk. “Bize sordu, burada ülkücülerden kim kalıyor, diye, biz de sizi söyledik, çağırın gelsinler, canım sıkılıyor, biraz sohbet edelim dedi” yanıtını aldık. Giyinip indik aşağıya, iki saat kadar sohbet ettik. O sohbetten belleğimizde taptaze kalan, Cemalettin Durmaz adlı Hoca olan bir arkadaşımızın Şule Yüksel’e dair sorduğu soruya verdiği yanıttır. Konuşma şöyle olmuştu: “Abi, siz Şule Yüksel Hanım’a, çok hücum ediyorsunuz, oysa o İslam’ı mükemmel olarak yaşayan bir Hanım…” “O mükemmelin, bende çok yakışıklı resimleri var, plajlarda çekilmiş.” “Abi, eskiden öyle olabilir, hidayete erdi kadıncağız…” “Evet, verdi verdi hidayete erdi…” Soru sahibi Hoca arkadaşımız da dâhil hepimiz koyuvermiştik kahkahaları… Bir kahkaha da meclisteki eşek konusuna koparmıştık. Bir gün TBMM’de kürsüye çıkar Serdengeçti, laf atıp dururlar, amaçları konuşturmamak, o da “Bu meclisin yarısı eşek” deyiverir. Kıyamet kopar, başkan “Sayın Serdengeçti, sözünüzü geri alın, meclise ağır hakaret ettiniz” der. Serdengeçti alır: “Evet, geri alıyorum, bu meclisin yarısı eşek değildir.”
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.