Kitabı okurken düşündüğüm ilk şey çok şükür ki savaş kıtlık ve her an yerimizden yurdumuzdan gitme korkusu olmadan yaşamamız ve at ve diğer hayvanlarla olan ilişkilerimizin artık olmamasıdır.
Kitabı okurken kırım da yaşadım sanki , Karadeniz'in diğer kıyısında nefes tükettim. Sivastapol de savaştım ve ata binip ovalarda yarıştım.
Nizam dede ve Arslan bey eşliğinde 1850 kerim karadenizin diğer tarafını anlatan , yeri geldiğinde hüzünlendiren bu kitabı tüm okurlara tavsiye ederim.