Keyifli bir kitaptı. Güzel bir oyundu (iki perdelik) oyuncular iyi oynadılar. Onlar "sessiz" kalmadıkça gülümsedim. Dram mıydı bu ? -belkide de de de-
1900 bilmem kaç yılında nobel ödülü almış
Ocak ayının 5`de Sahne ile tanışmış (1949 yılında yazılmış -1952 de yazılmış diye de okumuştum)
Trajikomik ve absürt bir tiyatro oyunu (şık bir şey beklemeyin... gayet düşünsel bir dil.
Vatan Yahut Silistre `yi okumuş, ondan da keyif almıştım.
Kitapta çok kullanılan kelimelerden birtanesi "sessizlik" yazar zannedersem okurları bu sessizlik anında dinlenmeye çekiyor. Biraz düşünüp sahneyi hayal etmenin kime ne zararı olabilir ki?
Şuan kendimi sahneyi izler gibi görüyorum da!...
Viladimir paçavra elbiseleriyle gelecek içeri...
Bir zaman geçecek aradan ve;
Vladimir Şair olmalıydın sen.
Estragon Şairdim. [ Üstündeki paçavraları gösterir. ] Belli olmuyor mu?
Sessizlik.
Gülmeyi beklerken somurtcaktım ! :((( ://
Pislikler!!!
Gülmek yasak olur muydu hiç?
Ağlamak mı serbest? Bu dünya da ? Eeee zaten herkes ağlıyor!
Estragon bi küfür sallayacak ortaya.. herkes şok !
"Pislik!"
İyi denemeydi! :))))
Kitabın sonuna doğru... eveett... açıklıyorum...
Neyi?... Godot`u elbette! Yani... sonuç olarak Vladimir ve Estragon Godot`u ağacın dibinde bekliyorlardı.. ne diyorduk? Godot`un gelişini. Geliyor mu ? Gelir...
Godot mu ? Geldi mi ? Açıklamayacağım :))
Ne kadar mikrop bir inceleme oldu !
Sessizlik.