Godot'yu Beklerken'den sonra okuduğum en iyi tiyatro eseriydi. Felsefik değil diyemem felsefesi çok iyi ama evrensel değil sedece çok güncel. Yakın tarihin siyasal çalkantıları bu kitapta. Yok yere öldürülüp kaza süsü verilenler bu kitapta. Provokatör devlet görevlileri bu kitapta. Sağ veya sol gruplar içine yerleşmiş ajanlar bu kitapta. Faşistlerin yaptığı faşistliklerin nasıl başkalarına yıkıldığı bu kitapta. Tatlı su anarşitleri ve yine aynı sınıf burjuvalar bu kitapta. Sömürenleri savunan sömürülenler bu kitapta. Vs vs. Ve en önemlisi ihtiyacımız olan Deli bu kitapta. Sansasyonel bir deliye ihtiyacımız varya işte o bu kitapta. Ve o deli kitabı nasıl bitirdi bilemezsin: "Boğazımıza kadar bok içindeyiz, bu doğru ve işte bu nedenle başımız dimdik yürüyoruz!" Nasıl bir tatlı su anarşisti olduğumu bu kitap vurdu yüzüme. Başım dik yürüdüm ya hep boğazıma kadar boka battığımdan. Anarşist falan değilimişim ki istesemde olamıyorum. Boynu boktan kurtulmayan dik başlı bir konformistmişim meğer.

Bir Anarşistin Kaza Sonucu ÖlümüDario Fo · Açılım Yayınları · 2014224 okunma

·

135 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.