"Güneş burada sabahları çok sessiz, herhalde üşüyor olmalı"... Kitaba dair hicbir beklentim ve bilgim olmadan okumaya başlamıştım.Yazar hakkında ne Turkce ne de İngilizce çok fazla bir bilgiye ulaşmam da mümkün olmadi. Ivan Popov'un Rus Sosyal Demokrat partide aktif rol almış, 1905'te tutuklanıp Arkhangelsk bölgesine sürgün edilmiş, bircok gazetenin kuruluşunda yer almış bir gazeteci-yazar oldugunu öğrenebildim. Böyle kör bir okumaya başlayınca hayliyle yazarin yazdigi hersey sürpriz oluyor. Ama beni asıl şaşırtan yazim tarzi oldu. Once biraz duragan hatta siradan diyebileceğimiz 1905 devrimi sonrasindaki sürgün yaşantısı ve kaçma macerası ki burada anlatılanlar sanirim otobiyografik nitelikteydi. Ana karakterimiz Pavel'in Moskova'ya donmesi ve fakat yakalanma korkusuyla sonrasinda taşraya sığınması ve asıl buradaki karakterlerin ironik konuşma şekillerine bayildigimi söylemeliyim. Yazarin hicivlerine hayran oldum. Tabi bunca gulmeceden sonra Pavel'imize tekrar cezaevi yolu gorunecekken yine kaçmayı başarıyor. Kitapta asıl anlatılmak istenenin 1905 Devrimi sonrasi suskunluk ve bolunmuslukle gecen partinin toparlanma ve iscileri de toplama cabasi olmasi, sık sık Lenin vurgusu yapılmasıyla sürdürülüyor. Kitaplarini mutaala yaparak okumaları, Onu görmek için yanıp tutusmalari hemen her bölümde bir şekilde ismi geçiyor. Günlük yaşantıya dair gercekten doyurucu bilgilerin oldugu, halka ozgu deyimlerin kullanıldığı samimi bir eser okudugumu düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim.

Kavganın ŞafağıIvan Popov · Evrensel Basım Yayın · 201351 okunma

·

194 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Öylesine bir okur