Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

250 syf.
·
Puan vermedi
Bu bir eser mi, şaheser mi? Necip Fazıl Kısakürek'in 1937 yılında Zonguldak'ta maden ocağında yazmış olduğu 3 perdelik bir tiyatro oyunudur. Oyun özellikle başkarakteri Hüsrev’e ait gösterilen düşünsel , bunalımlar, Hüsrev’in kader, yaratılış, ölüm korkusu, yaratılış  hakkında çarpıcı irdelemeleri , fevkalade  derin ve özgün düşünceleri ile son derece edebi izahları oyunu bir şaheser seviyesine taşımaktadır. Konular incir ağacında intihar, ölüm, yaşam ve sanatçı üzerinde yoğunlaşır. Hüsrev ise tartışmanın odağıdır.   Babanın intihar etmiş olması sebebiyle oğlun da aynı kadere mahkûm oluşu vakası üzerine kurulan oyun.Düşünmekten delirme raddesine varan Hüsrev’in  bunalımları bağlamında yaratılış,  ölüm korkusu, sanatçının çilesi, kader, cinnet, ve ölüm temalarına doğru yayılır. Bir adam yaratmak, bir adam yaratmaya kalkışmak, bir adam yaratmaya kalkışırken kendini bulmak... Ölümü bulmak. Necip Fazıl'ın kitabını okurken, Necip Fazıl'ın bir başka kitabında olan sözleri takılıyor aklıma, "İnsandan kaçmak kolay, kendimden kaçabilsem.." "Ben şehirleri, sokakları, kahveleri dolduran seri malı insanlardan değilim. Keşke onlardan olsaydım. Onlar sıhhatli, tabiî, mükemmel mahlûklar. Benim en lazım tarafım sakat. Ben Allah'ın yalnız acı çeksin, yalnız kıvransın diye yarattığı bir aletim galiba." "Bir adam yaratmaya kalkıştım.. Ona bir kafa, bir çift göz, bir burun, bir ağız uydurmak. Ona göre bir beyin yapmak ve göğsünün içine bir kalp takmak. Saat gibi işlesin, kanını vücudunda döndüren bir kalp. Bir kalp anlıyor musun? Güya duyan, acılarına, sevinçlerine yataklık eden yer de orası. Bir kalp. Bitti mi? Biter mi? Bu adama bir de kader çizmek lazım...” "Osman, hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu? Benim de beynimden kan akıyor. Ben düşünmüyorum, beynim kanıyor. Görüyorum, gözlerimi yumunca görüyorum. Beynimin etten yuvarlağı üstünde her düşünce bir damla siyah kan gibi yuvarlanıyor. Ben istemiyorum Osman! Fakat hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu?" "... at sırtında ölümden kaçmaya kalkışan (Tolstoy)u hatır­ladım. Ama ben, ölümden değil, yine beynimi burgulamaya gelen sabit fıkirlerden ve yırtıcı hayallerden kaçıyordum." "Bu, benliğimizin öyle bir tarafı ki, yaralı bir parmak gibi sargılar içindedir. En keskin ağrıyı bu sargılar çözülürken duyarız. İnsan orada bütün bahtıyle yalnızdır. Eksikleri, fazlaları, korkuları, emniyetleri, bezginlikleri, hasretleri, her şeyiyle..." "Hayat beklenmediklerle doludur." "Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada, bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir." "Kimse bana kendim kadar düşman değil!" "Kâğıt yanar, bir kül yaprağı olur. Değişmiştir. Artık geçmiş ola! Bir daha eski haline dönmez. Ben de bir kere değiştim. Artık geçmiş ola!" Keyifli okumalar...
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
··
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.