Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
Çoğumuz bizi sınırlandıran şeyleri; iyi niyetli anne babalardan, öğretmenlerden, din adamlarından ya da diğerlerinden öğreniyoruz maalesef. Asırladır nesilden nesle aktarılan bu yıkıcı öğeler, yaşamımıza öyle işlemiş ki çoğu insan bunların farkında bile değil. Yıkıcı öğelerin fakına varıp bunları olumlu düşünce ve davranışlara evriltmek zaman alıyor. Öncelikle kendi ihtiyacımızı belirlemeli ve kendimiz ile sağlıklı bir iletişim kurabilmeliyiz. Hepsinden önemlisi bunu yapabileceğimize inanmalıyız. Öncelikle şiddetsiz iletişime göre, şefkat içerisinde alıp vermek ve bunu yaparken de keyif almak doğamızda var. Ama ne yazık ki hem kendimizi hem da başkalarını incitecek şekilde koşullandırılmışız. Bizi özümüzden uzaklaştıran en kötü iletişim şekli başkalarını belirli ahlak değerlerine göre yargılamak. Bu durum hem kendimize hem de karşı tarafa şefkatli olmamızı engelliyor. ŞİDDETSİZ İLETİŞİMDE HANGİ ADIMLAR VAR? Şiddetsiz iletişimde ilk adım, gözlem ve değerlendirmeyi birbirinden ayırmaktır. Böyle yaparak karşımızdakinin söylediklerimizi eleştiri olarak algılamasının ve savunma pozisyonuna geçmesinin önünü alabiliriz. İkinci adım ise duygularımızı net ve somut bir şekilde tanımlayabilmek ve onları dile getirmektir. Duygularımızı ifade etmek, anlaşmazlıkları çözmeye yardımcı oluyor. Şiddetsiz iletişim bu anlamda duygulara dönük ifadelerle yorumları birbirinden ayrılması esasına dayanıyor. Üçüncü adım, ihtiyaçların farkına varmaktır. Birisi bizimle olumsuz bir iletişim kurduğunda dört seçeneğimiz bulunuyor: i. Kendimizi suçlamak, ii. Başkalarını suçlamak, iii. Kendi duygu ve ihtiyaçlarını sezmek, iv. Karşı tarafın esas duygu ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak. Dördüncü ve son adım, her iki tarafın (alıcı ve kaynak) da ne istediğini olumlu ve net bir dille ifade etmesidir. Ne kadar net olursak, istediğimiz sonuca ulaşmak o kadar kolay oluyor. EMPATİ NEDİR? Empati, başkalarının hissettiklerini veya yaşadıklarını saygı ile anlamak şeklinde ifade ediliyor. Çoğu kez empati yapmak yerine; tavsiye verme, teselli etme veya hissettiklerimizi açıklama eğiliminde oluyoruz. Bunları yaparken de belki empati yaptığımızı zannediyoruz. Oysa empati, zihnimizi arındırarak bütün benliğimizle karşı tarafı dinlemektir. Şiddetsiz iletişimde başkaları kendilerini hangi sözcüklerle ifade ettiği önemli değildir. Önemli olan karşı tarafın gözlem, duygu, ihtiyaç ve ricalarına cevap vermektir. Bunu yaparken istersek anladıklarımızı kendi sözlerimizle tekrar ederek geri bildirim de yapabiliyoruz. Empati yapabilmemiz için öncelikle kendi empati ihtiyacımızı karşılamalıyız. Eğer savunmaya geçtiysek sağlıklı bir empati kuramayız. Bu durumda şunları yapabiliriz: (1) Dur, nefes al, kendinle empati kur, (2) şiddetsiz çığlık at veya (3) ara ver. Unutulmamalıdır ki insanlar kendileriyle sağlıklı bir şekilde empati yapan biriyle temas kurarlarsa, psikolojik buhranlarından daha rahat çıkabilirler. KENDİMİZLE ŞEFKAT İLE BAĞ KURMAK Şiddetsiz iletişim, hata yaptığında kendini bağışlayabilmeyi öğretiyor. Bunun için gerekli olan itici gücün; utanç, suçluluk, öfke veya depresyondan değil kendimizin ve başkalarının esenliğine katkı sağlama arzusundan gelmesini savunuyor. Hayatta yapmaya mecbur olduğumuz ve yaparken keyif almadığımız eylemler olabiliyor. Bu noktada şiddetsiz iletişim, keyif almadığımız eylemleri gözden geçirerek tüm “mecburum”ları “seçyorum”a dönüştürmeyi öğütlüyor. Bu şekilde hayatın daha çok bir oyun gibi olacağını öne sürüyor. ÖFKEYİ ANLAMAK “Başkalarını suçlamak ve cezalandırmak, öfkenin yüzeysel ifadesidir.” Öfkeyi ifade etmenin dört basamağı bulunuyor. i. Durmak ve nefes almak, ii. Yargılayıcı düşünceleri saptamak, iii. İhtiyaçlarla bağlantı kurmak, iv. Duygularımızı ve karşılanmamış ihtiyaçlarımızı ifade etmek. Ayrıca şiddetsiz iletişimi öğrenirken veya uygularken aceleci olmamak ve kendimize yeterince zaman tanımamız gerekiyor. ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ Şiddetsiz iletişimde çatışmalar çözüme kavuştururken öncelikle taraflar arasında insani bağların kurulması sağlanıyor. Sonrasında her iki tarafın da ihtiyaçlarının net bir şekilde tanımlanmasına odaklanılıyor. Tüm tarafların birbirlerinin ihtiyaçlarını dinlemesi bu noktada çok önemlidir. İhtiyaçlar duyulduktan sonra da uygulanabilir eylem adımlarının belirlenmesine çalışılıyor. KORUCU GÜÇ İki taraf arasında diyalog kurulmasına çalışılırken bazen bireysel hakları koruyabilmek için güç kullanmak gerekebiliyor. Koruyucu güç kullanımı olarak adlandırılan bu durumun tek amacı korumaktır; kınamak, ayıplamak, suçlamak veya cezalandırmak değildir. KENDİMİZİ ÖZGÜRLEŞTİRMEK VE BAŞKALARINA DESTEK OLMAK Şiddetsiz iletişim, zihnimizdeki olumsuz mesajları duygu ve ihtiyaçlar şeklinde ifade etmemize yardımcı olarak içsel iletişimimizi mümkün kılıyor. Kendi duygu ve ihtiyaçlarımızı fark ederek ve onlarla empati kurarak depresyondan arınmamıza yardımcı oluyor. Şiddetsiz iletişim, yanlışa odaklanmak yerine gerçekten ne istediğimize odaklanmamızı sağlayarak huzurlu bir ruh haline ulaşmamıza katkı sağlıyor. TAKDİRİ İFADE ETMEK Geleneksel olarak bazı övgüler, olumlu gibi dursalar da genelde yargı formunda oluyor. Oysa şiddetsiz iletişim, salt kutlama amacıyla insanların takdir edilmesini önemsiyor. Böylesine bir takdirin üstünlük hissi veya tevazuya kapılmadan kabul edilmesini savunuyor. Herkese keyifli ve verimli okumalar…
Şiddetsiz İletişim
Şiddetsiz İletişimMarshall B. Rosenberg · Remzi Kitabevi · 20201,696 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.