Gönderi

üslub&belagat
Şimdi “üslûb” lafzının inde’l-ıtlâk ehl-i fen indinde murad olan ma'nasını burada beyân edelim. Ma'lûm ola ki üslûb, onların indinde kendisinde terâkîbin nesc olunduğu minvâlden yâhut ifrâğ ve imlâ olunduğu kāliptan ibâret olup, gerek vazīfe-i i'râb olan asl-i ma'nâyı ifâde i'tibâriyle ve gerek vazife-i belâğat ü beyân olan kemâl-i ma'nâyı yani havâss-ı terkib-i ifâde i'tibâriyle ve gerek vazife-i fenn-i arûz olan vezin i'tibâriyle kelâma ait olmamakla bu ulûm-ı selâse bu sınâ at-ı şi’riyyeden hâriçtir.
Sayfa 359 - YEK
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.