Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ve belki "üslub" dedikleri, terakib-i muntazamanın her bir terkib-i mahsusa intibakı i'tibâriyle küllî olan sūret-i zihniyyesine aid olur. Ve ol sūreti, zihin a'yân ueşhâs-ı terâkîbden intizâ'u tecrîd ile onu hayâlde kalıp yâhut minvàl gibi kılıpba dehû iʻrâb u beyân i'tibâriyle inde'l-Arab sahîh olan terâkîbi bulur. Ve ben-nânın yani mi´mârin binâyı kālıb-ı mahsūsuna be-tabaka döküp sığıştırdığıve nessâcın yani culâhın, bezi “minvàl” ta bîr olunan ağaç üzerine dokuyupsardığı gibi terâkîb-i mezkûreyi ol sūret-i zihniyyeye göre nesc ü i'mâl eder.Tâ ki bu kālıp kendisinin maksūduna vâfî olan terâkib-i lâzimeye şamil ü vâsi“ve kelâm dahî meleke-i lisân-i Arabî i'tibâriyle sahîh olan bir sūret üzre vâki'olur. Zîrâ fünûn-ı kelâmdan her fennin esâlîb-i mahsūsası vardır ki esalîb-imezkûre ol fende ahvâl ü enhâ-i muhtelife üzre bulunur. Nitekim şiirde suâl-itulûl, tulûla hitāb ile olur, şâ'irin (....) kavli gibi. Veyahut refiklerin tevakkufunu istid'â ile olur ... kavli gibi. Veyahut talel izerine bika eylemelerini rica ile olur,... kavli gibi Veyâhut muhâtab-ı gayr-i mu`ayyenden istifhâm-ı cevapile olur ... kavli gibi.
Sayfa 360 - YEK
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.