Sovyet rejiminde yaşayıp, yaşadığı dönemde yeni kurulan sistemi eleştiren başka bir romanı düşünemiyorum. Aydın bir yazar. Eleştirileri yapacı olmasına rağmen sistem eleştiriye kapalı, ben yaptım oldu, ben düşündüm doğru havasında olduğundan kendini yenileyememiştir. Devrim sonrası yoğun bir iç savaş, yıkılan değerler, parçalanan aileler, akan kanlar ve sevdalar. Romanın noktasına kadar işlemiş. Yazar eleştirel biri olduğundan yapıcı. O kadar ki nobele aday gösterilmesine rağmen kabul etmemiştir. Boris Pasternak'ı hepimiz biliriz. Ya Aleksandr Soljenitsni yi bilen var mı. Zannetmiyorum. Bunun nedeni de biraz acı bir eleştiri olacak ama Soljenitsn yazdığı romanlar Amerikan finans kaynaklı.