Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
·
Puan vermedi
- Biraz SPOİLER içerebilir- Leonard'la tanışıp aşık olana kadar varlığı hemen hiç hissedilmeyen, belki kendisinin bile kendisini yeterince hissetmediği bir kız Clarissa; patronunun tabiriyle. Kabuğunu kırıyor, yolculuk yapıyor, aşık oluyor , anne oluyor ve bunları yaparken savaşı da aynı anda yaşıyor Clarissa. Savaşın mantıksızlığının, mantıklı tüm kuramları alt üst ettiğine bir kez daha şahit oluyoruz kitabı okurken; kitapta da söylendiği gibi. Zweig, Clarissa'nın yaşamı değişirken onun hissettiği duyguları o kadar güzel anlatmış ki kendinizi diğer kitaplarında da olduğu gibi o duyguda, o anda bulmakta zorlanmıyorsunuz. Ama diğer kitapları gibi de iç karartıcı tabii. Yarım bırakılmış bir kitap. Clarissa'nın ''gerçek'' hayatı da Stefan Zweig'inki gibi yarım kalmış ve kitabın bir kısmından sonra yazılanların Zweig'e ait olmadığı anlaşılıyor. İlk kısımların etkiyeciliği son kısımda yok ama yine de genele baktığımda oldukça akıcıydı. - Ağır SPOİLER içerir- Clarissa'nın, sonradan kocası olacak olan sözde hasta asker Brancoric' e bakış açısı ilginçti. Bir taraftan düşman bir askere deli gibi aşık ve savaşın ne kadar saçma bir iş olduğunu anlaması gereken bir durumda, bir taraftan savaşa gitmek istemediği, korktuğu için hasta numarası yapan askere böcek muamelesi yapıyor. Burada yetişme şeklinin verdiği bir düşünceyle savaşın olması gerektiği, herkesin savaşması gerektiği düşüncesi vardı hala Clarissa'da. Ne yaşarsa yaşasın yetiştirilme tarzının, kalıp yargılarının dışına çıkamamıştı sanki. Doktorun kendi kendisini bu kadar dürüst bir biçimde eleştirebilmesi ve kendisinde eleştirdiği şeyleri bilerek yapmaya devam etmesi onu çok gerçek bir karakter haline getirdi gözümde. Kendimizde eksik, yanlış bulduğumuz şeyleri "Hadi o zaman ben bir değişeyim'' hızında düzeltemiyoruz çünkü. Gerçek hayatta da tıpkı doktorun da yaşadığı gibi bir an, bir dönüm noktası oluyor hayatlarımızda. Ve doktorun bu dönüm noktası, değer verdiği şeyi - oğlunu- kaybetme ihtimali varken "Ben ne yapıyorum?" anı güzel yansıtılmış. Doktor, Freud'un takıntının düzeltilebileceği fikrine karşılık bir takıntının düzeltilemeyeceği yalnızca yönünün değiştirilebileceği düşüncesini ön plana sürmüş. Aynı zamanda bunu söylerken Freud'a olan hayranlığını da fazlasıyla dile getirmiş. Burada konuşan, doktorun ağzıyla Zweig'in kendisi sanırım. Zweig, Freud hayranı bir insan ama onu eleştirdiği yönler de var yazdığı ''Freud ve Öğretisi'' kitabında. Son olarak kitabı okuduktan sonra "Selvi Boylum Al Yazmalım" a gitti aklım. Bir tarafta aşık olduğu adam, bir tarafta ise çocuğunun 'baba' dediği adam vardı ve kadın kendi mutluluğundan vazgeçti. Bu kitapta Leonard bunu hak etmeyen bir karakterdi. Kendi mutluluğunu en az başkalarınınki kadar önemseyen bir Clarissa ile son kurgulayacağım ben kafamda sanırım, Zweig'in yarım bıraktığı yerden.:)
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,8bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.