Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1008 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Dosto'ya veda!
Dosto, Delikanlı romanını bitirir bitirmez uzun zamandır planladığı bir projesi için kolları sıvar: Bir Yazarın Günlüğü. Bir Yazarın Günlüğü, dergi şeklinde yayımlanır. Arada sırada kısa hikayelerine yer verse bile genel temayı Dosto'nun çeşitli konularda yazdığı makaleler oluşturmaktadır. Bu makalelerin konuları çocukluk ve gençlik anıları, siyaset, din, Rus toplumu ya da bazen şiir ya da kitap incelemeleri gibi alabildiğine geniş bir yelpazeye sahiptir. Dergi zaman geçtikçe abone sayısını katlar. Okurlar Dosto'ya edebiyat dışında dahi akıl danışır. Dosto da hepsini yanıtlar. Birçok topluluktan ve toplantılardan davetler gelmeye başlar. Maddi olarak hayatında ilk kez düzlüğe bile çıkar. Bu sırada bir çocuk sahibi daha olur. Ancak daha önce de tattığı en büyük acı Dosto'yu bir kez daha ziyaret eder. Kendisi gibi sara hastalığına sahip olan oğlu korkunç ve uzun bir nöbet sonrası hayatını kaybeder. Daha önce de evlat acısı yaşamış Dosto yine aynı şekilde bu acıyı hafifletmeye çalışacaktır, yani yazarak. Yeni romanın adı da Karamazov Kardeşler olacaktır. Romanda herkes tarafından sevilen, bir melek gibi anlatılan ana karakterlerden birini de kaybettiği oğlu anısına hitaben isimlendirecektir: Alyoşa! Şimdi Dosto'nun edebiyat yolculuğunda sona geldik. Her kitabını bir durak olarak kabul edersek, Dosto durakların büyük bir kısmına tam gaz, alelacele varmak zorunda kalmıştır. Bunun nedeni ünlü kumar tutkusu ve mali bakımdan bir türlü belini doğrultamaması nedeniyle çeşitli kişilere ve dergilere avans karşılığında verilen roman vaatleridir. Bir aydan kısa sürede ulaşmak zorunda olduğu Kumarbaz durağı ise edebiyata kıyısından köşesinden dokunmuş her okurun bildiği bir nokta sanırım. Ancak bu sefer mali durumu daha önce olmadığı kadar iyi olan, sözsüz, siparişsiz bir roman hazırlığı içerisinde bulunan ve son sözünü söylemek isteyen bir Dosto var karşımızda. Daha en başından bu büyük yapıtına gereken süreyi kendi belirliyor: 3 yıl! (Tek bir sayfaya, koca puntolarla zavallı zihinlerinden kopup gelen 3 kelimelik cümleleri yazıp kitap çıkardığını sanan beyinden yoksunlara da selam falan olmasın). Hatta Zosima karakterinin taslağını oluşturmak için zamanında Gogol ve Tolstoy gibi isimlerin de sığındığı ünlü manastırın başrahibiyle görüşmeler bile yapar. Mesela mahkeme bölümleri için iki tane savcıyla da görüşmüştür. Öyle titiz bir hazırlık vardır yani. Karamazov Kardeşler'in ana fikrini, Dosto'nun ömrü boyunca sığındığı ve zaman zaman da şüpheye düşerek ona işkence eden bir sorunsal oluşturur: Tanrının varlığı. Bildiğim kadarıyla sitede spoiler uyarısı zorunluluğu kaldırıldı. Romanda bir cinayet var. Suç ve Ceza'daki gibi bir durum da söz konusu değil. Mesela Raskolnikov'un baltasını eline aldığını ve savurduğunu birçok kişi bilir. Ancak burada öyle bir durum yok ve romanın sonuna dek süregelen bir durum mevcut olduğu için kitabı henüz okumamışlar için uyarımı yapayım. Keyifler kaçmasın. Karamazov ailesi 4 kişiden oluşmaktadır: Baba Karamazov ve 3 oğlu. En büyük oğlu Dmitri ilk eşinden, diğer iki oğlu İvan ve Alyoşa ise ikinci eşindendir. Bir de gayrimeşru oğul Smerdyakov vardır. Baba Karamazov 3 oğlunu da adeta yok saymış ve yetiştirilmelerine en ufak katkıda bulunmamıştır. Smerdyakov'u ise yanında uşak olarak tutmuştur. Baba ve Dmitri hem alacak verecek davasından hem de Gruşenka adında bir kadın yüzünden birbirlerine düşer. Tehditler havalarda savrulur. Sonuç olarak baba Karamazov öldürülür. Tüm kanıtlar ve şüpheler Dmitri'nin aleyhinedir. Dmitri de yargılanır ve davayı kaybeder. Ancak babayı öldüren gayrimeşru oğul Smerdyakov'dur. Baba Karamazov birebir şekilde Dosto'nun babasının bir portresidir. Dosto'nun babası tıpkı Karamazov gibi eli sıkıdır ve çocuklarına oldukça acımasız davranır. Her iki baba da eşlerini erken yaşta mezara yollamıştır. İkisinin sonu aynı şekilde cinayetle bitmiştir. Dosto'nun babası eşine ve çocuklarına bile acımazken kölesi olan köylülere doğal olarak acımamıştır. Sürekli kendilerine işkence etmesinden bıkan köleler en sonunda Dosto'nun babasını öldürürler. Dosto her ne kadar babasından nefret etse bile Dmitri karakterini kendisiyle bağdaştırmaz. Ama yine de bazı izler taşır. Mesela Gruşenka eski aşığına kaçtığında peşlerinden giden ve onlardan intikam almak yerine kutlamayı seçen Dmitri'nin hareketi tam da Dosto'nun karakterine uygundur. Hatta aynısını yapmıştır bile. Ya da henüz okulda okuyan Dosto, babası öldürülmeden kısa bir süre önce babasından para istemiş ancak reddedilmiştir. Dosto da babasının ölümünü dilemiştir. Ancak Dosto'nun Dmitri yerine kendini adapte ettiği karakter biraz şaşırtıcıdır ama İvan Karamazov'dur. Niye şaşırtıcıdır? Çünkü romanda İvan'ın en belirgin ve öne çıkan özelliği inançsızlığıdır. Dosto'nun ise inanç konusundaki bağnazlığı onu biraz olsun tanıyan her okurun malumudur. Dosto ve İvan arasında yüzeyde olmasa bile derinlerde büyük benzerlik mevcuttur. İvan Karamazov karakteri, Dostoyevski külliyatının geneline bakarsak Raskolnikov ekolünden bir karakterdir. İvan'ın da tutunduğu ve savunduğu bir felsefesi vardır: Ruh ölmezliği diye bir şey yoktur, dolayısıyla erdeme de gerek yoktur, dolayısıyla her şey mübahtır. Dosto'nun İvan'a yüklediği her düşünce kendi zihninin bağnaz bölümünden kopan temelsiz düşüncelerdir. Ancak bugün dahi aynı düşünceler savunulduğu için burasını es geçiyorum. Zaten bu konuya ait karşı savlar da bu incelemenin konusu değil. İvan romanda sürekli tanrıtanımaz olarak lanse edilse bile arkaplanda kesinlikle öyle değildir. Alyoşa'ya anlattığı Büyük Engizisyoncu hikayesi hem Karamazov kardeşlerin anafikrini hem de Dosto'ya ömrü boyunca işkence eden sorunsala kendince bir cevap oluşturur. Dosto ve İvan, kısaca tanrıya değil kiliseye karşıdır. Yine de İvan'ın çocukların öldüğü bir dünya üzerinden tanrının varlığını sorgulaması, kaybettiği çocuğunun acısıyla birlikte şüpheye düşen Dosto'nun düşüncelerinin farklı bir yanını gözler önüne serer. İvan ve Dosto arasındaki benzerlikler bunlarla sınırlı da değildir. İvan'ın fikirlerinden ve her şey mübahtır felsefesinden oldukça etkilenen gayrimeşru Smerdyakov, baba Karamozov'u öldürür. Ve İvan'a şöyle der: Onun katili ben değilim, sensin! Evet, ben öldürdüm ama sana bunu yapacağıma dair ipuçları verdiğimde itiraz etmedin, bunu engellemek senin elindeydi ama sen bunu denemedin bile, üstüne bunun olmasını diledin, asıl katil sensin, der. Dosto da babasını öldüren kendisi olmadığı hâlde bunu dilediği için babasının cinayetini manevi olarak üzerine alıp büyük acılar çekmiştir. Hatta İvan'ın babasının cinayeti ardından nöbetler geçirmesi gibi kendisi de şiddetli nöbetler geçirmiştir. Kısaca Dosto uzun yıllar sonra İvan karakteri üzerinden babasının ölümü konusunda günah çıkartmaktadır. Alyoşa Karamazov karakteri ise hem Dosto'nun kaybettiği oğluna hitaben isimlendirildiği için biraz duygusal şekilde yazıldığından hem de Dosto'nun inanç konusunda pozitif düşüncelerini yüklediği bir karakter olması açısından kitaba diğer ana karakterler kadar etki etmiyor. En azından bende derinlemesine bir etki uyandırmadı. Karamazov Kardeşler, Dosto'nun ününü göklere çıkararak öteden beri hak ettiği büyük isimlerin yanına kendi adını ölmeden yazmasına sebep oluyor. Yine de genel olarak en büyük eseri olarak nitelendirilmesine rağmen, Dosto'nun pek hayran olmadığım bir yanını ısrarla üzerimize saçmasından ötürü benim için en baba eseri hâlâ Suç ve Ceza'dır. Onun etkisinin yanına benim açımdan yaklaşamamaktadır. Hoşçakal Dosto! Edebiyat tarihi sana çok şey borçlu...
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,8bin okunma
··
275 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
Paranteze kesinlikle katılıyorum ve aynı zamanda güldürdü de :D Romanın arka planı hakkında vakıf olmadığım birtakım bilgileri edinmiş oldum, buna ek olarak yine enfes bir Dostoyevski incelemesi okumuş oldum hocam sayende. Emeğine sağlık. Keşke Dostoyevski biraz daha yazabilseymiş de sen de okuyup inceleme yazmaya devam etseydin ona. Son olarak benim için de Dostoyevski'nin en iyi romanı (beni en çok etkileyen) Suç ve Ceza'dır. İkinci sırada Yeraltından Notlar, üçüncü sırada ise Karamazov Kardeşler.
Numan okurunun profil resmi
Düşüncelerin için çok teşekkürler hocam. Benim de sıralamam o yönde gibi. :)
Ayşe* okurunun profil resmi
Numan çok güzel tespitler yapmışsın, senin yazdığın Dostoyevski incelemelerini okumak ayrı bir zevk. Kitabı okuyalı seneler oldu ama her parçası zihnimde canlandı incelemenle birlikte, kalemine sağlık.
Numan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
hakan ç okurunun profil resmi
elinize sağlık muazzamdı...
Numan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.