Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
En sevdiğim kitaplar sıralamasında ilk 5'te yer alır. Kalın bir kitap olmamasına rağmen uzun sürede okumuştum, çünkü sıklıkla kapatıp düşünmek zorunda hissettim kendimi, "ben olsam ne yapardım" diye. Çocuklarımızı korumak için çok şey yaparız, canımızı bile veririz belki. Peki başkasının canını vahşice almışsa çocuğumuz yine de korur muyuz onu, böyle bir durumda ne yaparız? Onu korumak için ne kadar ileri gideriz? Kitabın çok güzel bir tarzı var. Tiyatro oyunu ve filmi de olan bu şahane kitabın tıpkı bir akşam yemeği gibi bölüm başlıkları var. (Aperatif, ana yemek, tatlı vs. ) Bir restoranda gayet sıradan bir akşam yemeğinde bir araya gelen aile üyelerinin akşamın sonunda sırlarının konuşulmasıyla sarsılan hayatları... Zor kararların verildiği bu akşam yemeğinde alınan kararlar vicdan, adalet, toplum, eşitlik, insan hakları gibi kavramları sorgulatıyor bize ve 'ben olsam ne yapardım?' sorusu ile içinizi kemiriyor. Kitaptan alıntı: Mutluluğun tanımını yapmam gerekirse, şöyle olurdu: Mutluluk içimizde yaşanır, şahitlere ihtiyacı yoktur. Tolstoy'un Anna Karenina'sının ilk cümlesi şöyledir. "Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır." Buna yalnızca bir şey eklemek isterim ki, mutsuz aileler -ve bunların içinde öncelikle mutsuz karı kocalar- sorunları tek başlarına halledemezler. Ne kadar çok şahit olursa o kadar iyidir. Mutsuzluk hep arkadaş arar. Mutsuzluk sessizliğe katlanamaz - özellikle de yalnızken hüküm süren huzursuz edici sessizliklere katlanamaz.
Akşam Yemeği
Akşam YemeğiHerman Koch · Doğan Kitap · 2012103 okunma
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.