Merhaba Kalb hızlandıran diğer kitabı ile geldim sabahınıza. Dün dediğim gibi eş zamanlı okumanızı öneririm "Uykuların Doğusu" ve "Bin Hüzünlü Haz" kitaplarını. Uykuların Doğusu kitabında nereye gittiğimizi, varacağımızı ve nerede başladığımızı biliyoruz. Yani bu kitabında en azından "zaman" bizim yanımızda. Fakat yine de olay örgüsü oluşturma çabasına girmeden kelimelerin girbanına bırakın kendinizi. Oysaki yazarım, dayısını yazacaktı ama işte kelimeler melodiye dönüşüp, görüntü ve sesle birleşince imgelerin gücü zihnimizde senfoni ile birleşti yine. Oysaki sadece dayısını yazacaktı. Peki Hasan Ali ne yaptı? Her şeyi yazdı. Bize seslendi kendini kitap içerisine yerleştirerek, üstelik siz diyerek de değil sen diyerek sohbet etti. Sözgelimi kitap sonunda dümeni kırılmış gemi gibi farklı coğrafyalara savrulup durdum diyerek bitirdiğiniz an bir nefes alın ve tekrar başa dönüp ilk satırlara sarılın. Sarılın! Bunu yapacağınıza bahse girerim. Efendim, sizi neye davet ediyorum? O yağmurla beraber yok olup, savrulup gitmeye. Bence gelmelisiniz. Feyizli okumalar. Nahif kalın. .. Sizenot: kalb atıyor da nasıl atıyor? Şimdi usulca susup beklemek lazım. Kendimenot: kahve? Göynümüz ona meyletti bugün. Vardır elbet sebebi.

Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 20141,287 okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

toprak