Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

109 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Konuya girmeden önce hemen her yerde yanlış olarak verilen bir bilgiye değinmek istiyorum. Thomas Mann'in nobel ödülü alan kitabı bu değildir. Söz konusu ödüllü kitap Buddenbrooks kitabıdır. Aldatılmış ya da Aldanan Kadın kitabı hakkında bu yanlış kanıya varılmasının sebebi, kitabın kapağında 1929 Nobel ödülü yazmasıdır. Ancak anladığım kadarıyla bu ibarenin yazmasının sebebi, kitabın değil yazarın ödüllü olduğunu vurgulamaktır. Aldatılmış Kadın kitabı yazarın ölmeden önce yazdığı son eseridir. Yazar 1955 de ölmüş, kitabı ise 1954 yazmıştır. Her yerde yazan 1929 Nobel ödülü ibaresinden de yola çıkılarak, 1954 te yazdığı kitabı için 1929 yılında yani yirmi beş yıl önce yazmadığı kitapla ilgili ödül alması beklenemez değil mi?   Thomas Mann'i , Mario ve Sihirbaz kitabı ile tanımıştım ilk ve denemelerinden derlenmiş olan o kitabın benim için zaman kaybı olduğunu düşünmüştüm. Okuduğum ikinci kitabı ise Aldatılmış Kadın (Bendeki kitap 1999 yılındaki baskısı olduğundan o dönemde adı bu şekilde çevrilmiş, sonraki basımlarda Aldanan Kadın olarak değiştirilmiş) kitabıdır.  Kitabın dili çok yalın ve kolay anlaşılır. Hem yazıldığı tarihler, hem de Türkçe'ye çevirildiği tarihleri düşünürsek, oldukça da naif bir dili var. 1900'lü yıllarda olduğunuzu hissediyorsunuz yani dil bakımından da daha başlar başlamaz.    Öykü, her ne kadar birinci dünya savaşından sonraki yıllarda geçiyor olsa da bence zamansız bir kitap. Kitabın dilini al, bu zamana göre değiştir. Kurguya da bir iki küçük dokunuş yap olsun sana günümüz kitabı. Dört ana karakterten oluşuyor kitap. Frau Rosalie von Tümmler,(50li yaşlarında,)  kızı Anna (Otuzlu yaşlarında)  ve oğlu Richard (17 yaşında)ve oğlunun öğretmeni Amerikalı Ken. (24 yaşında). Olaylar Almanya’da vuku bulmaktadır. Rosalie, kırklı yaşlarında asker olan kocasını kaybeder. Ancak kocasını savaşta şehit olarak değil de bir trafik kazasında ölmüş olmasını ayrıca vurgular yazar. Burada bir gönderme olduğunu düşünüyorum. Kocasının ölümüyle birlikte dul kalan Rosalie, çocuklarıyla beraber yaşamını sürdürmektedir. Bu arada varlıklı bir aile oldukları oldukça belli çünkü para sıkıntıları yok. Rosalie’nin ellili yaşlarından sonraki bir dönemini anlatır kitap. Rosalie, oğlu için bir matematik öğretmeni tutmaya karar verir. Çünkü oğlunun matematiği iyi değildir ve bu onun üniversite seçimine zarar verecektir. Böylece Ken, Richard’ın öğretmeni olarak öykü de hayat bulur. Rosalie, doğayı çok seven, sorgulayıcı neşe dolu, dışa dönük, romantik bir kadındır. Anna’ya oldukça düşkündür. Onun sanatçı kimliği ile mutlu olmakta ve kızı ile bu konu da sıklıkla sohbet etmektedir. Kızı annesinin aksine, içine kapanık, bir ayağı doğuştan sakat, karamsar ve daha gerçekci bir kadındır. Ama annesinin de hem en büyük dert ortağı hem de en iyi arkadaşıdır. Kitapta anne kız arasındaki bu derin ilişkiye ve karakterlerine sıklıkla değinilmektedir. Rosalie, kocasının ölümden sonra hiç bir erkekle birlikte olmadığı gibi, yaşı itibariyle iş işten geçti olarak düşünmektedir. (O yıllarda böyle düşünüyor) Onun için erkek istediği her yaşta aşk yaşabilir hatta evlenebilir de, doğa böyle olmasını çünkü. Fakat kadınlar öyle midir? İşte Rosalie böyle düşünceler içindeyken, aşk bir gün ansızın ve de en zorundan kapıyı çalıverir. Amerikalı Ken, Rosalie’nin kalbini yerinden çıkaracak gibidir. Rosalie bu amansız hastalığa nerden kapılmıştır. Çaresiz bu derde nasıl derman bulacaktır. Tam da derdine aradığı dermanı buldu derken, yeni bir dert kapısını çalar. Aslında herkesce yeni sayılan bu dert yeni değildir. Ben severek okudum, umarım siz de seversiniz. Keyifli okumalar
Aldatılmış Kadın
Aldatılmış KadınThomas Mann · Cem Yayınevi · 20001,383 okunma
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.