Virginia Woolf'un yaşam felsefesi ve umudu üzerine hazırlanmış oldukça başarılı bir kitap. Kısa olması hayli can sıkıcı. Çünkü bu güzel içeriği Woolf'un edebiyat ve yazı tekniği ile zenginleştirmek mümkünken oldukça teorik bir noktada bırakılmış gibi durdu. Yine de çok sevdim diyebilirim kitabı. Kendine ait bir oda kitabında geçen bir bölüm kitapta ele alınan Woolf'un edebiyat felsefesi hakkında özetleyici bir kimliğe sahip olabilir diye düşünüyorum. Okuyanlar mutlaka hatırlayacaktır; bir kadının yazar olabilmesi için öncelikle kendine ait bir odası ve onu geçindirecek kadar da parası(işi) olması gerektiğini belirtir. Ancak çoğu kadın yazar ve yazar olmaya niyetli okurların engelleri aşamadığını anlatır. İşte bu Woolf'un mücadele anlamında umudunu körüklediği gibi Woolf'un çoğu zaman yalnız kalması ve yalnız hissetmesine de neden olmakta ve kaleme aldığı eserleri iç dünyasındaki buhranın yansıması olarak okuyucuya dönmekte... Gerçek hayata dönük felsefeye sahip olan düşünür ve yazarlar ya intihar ediyor ya da deliriyorlar. Çünkü teorik anlamda felsefe yapan düşünürlerin yadsıdığı acıyı bu tarza sahip düşünürler doğrudan hissetmeyi istemişlerdir. Bu iyi mi, kötü mü? bilmem ancak ya Nietzsche gibi deliriyorsun ya da Woolf gibi ceplerine ağır taşlar doldurup kendini nehre bırakıyorsun... Yaşam bir mücadeledir der bu güzel insanlar. Mücadele ederek, hakkını kazanarak yaşayabilirsin ancak. Bu refah mı sunacak? Hayır. Ancak yaşamak demek direnmek demektir. Milyonlar da olsan, yapayalnız da olsan...

Virginia Woolf - Yaşam Bir Düştür Uyanmak Bizi ÖldürürÖzgecan Şekerci · Destek Yayınları · 2020775 okunma

··

253 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Uğur De Molinari