Gönderi

Saygı
Aslında ana/baba çocuğun meraklı gözlerinde kendi küçük düşürülmelerle dolu geç­mişi ile karşı karşıya gelmekte ve kendini artık sahip olduğu gücüyle bu geçmişe karşı savunmak zorunda kalmaktadır... Ana/babamızdan çok erken yaşlarda öğrenerek devraldığı­mız davranış kalıplarından ne kadar istesek de vazgeçemeyiz. Fakat kendimize bu belli davranışlardan neler çektiği­mizi tümüyle hissetmek ve algılamak için izin verdiğimiz anda bunlardan özgür olur, bizi içimizden etkileyerek ya­şamımızı belirlemelerinden kurtuluruz. Bugün bile hâki sık sık karşımıza çıkan bu davranış kalıplarının geçmişte ne ka­dar büyük bir yıkıma yol açtığını ancak bundan sonra tü­müyle kavrayabiliriz. Buna ek olarak birçok toplumda küçük kız çocukları ayrıca kız olduklarından dolayı da aşağılanır. Ve bu kızlar ilerde anne olup yeni doğan bebek ve meme çocuğu üzerinde hakimiyet sahibi olunca uğradıkları aşağılamaları en erken yaştaki çocuklarına devrederler. Bu koşullarda yeti­şen erkek (bütün insanlar gibi gerçekten sevilmiş olduğu düşüncesine sarıldığı için) kendi annesini yüceltir ve aşağı­lanmanın intikamını annesinden almak yerine başka kadın­lardan almaya yönelip her fırsatta diğer kadınları aşağılar... Sonuçta, erkekler tarafından aşağılanan bütün bu kadınlar üzerlerindeki baskıdan bir ölçüde kurtulmak için kendileri­ne açık olan tek yola başvurmak zorunda kalırlar; ve onlar da bu yükü yine kendi çocuklarına aktarırlar... Bütün bun­lar örtülü olarak, gizliden gizliye ve cezasız kalacak bir biçimde olup biter.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.