Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz!
Bundan yaklaşık iki sene önce bir yerde Reis Bey'in mahkeme karşısında sarf ettiği "Merhamet!.. Lûgat kitabında bir kelime..." diye başlayan sözlerini okumuştum. O ân içimde bir şeylerin sarsılıp silkelendiğini ve göğsümün genişlediğini çok iyi hatırlıyorum. Sonraları bu satırları birçok defa alıntıladım ve kendimce şöyle bir karar verdim; günün birinde kendi yuvam olduğunda bir duvarına altın yaldızlı çerçeve içinde bu cümleleri asacağım. Asacağım ki, her şeyin başını sonunu içini dışını merhametsiz bırakmayayım. Her şeyin temelinde rahmet yattığını, merhametin rahmetin kökünden geldiğini unutmayayım... Çok sevdiğim, saygı duyduğum bu büyük cümlelerin ait olduğu eseri okumak şu son günlerde kısmet oldu. Birkaç zaman önce öğrencisi olduğum 'Sosyal Hizmetler' bölümünde Fransız filozof Michel Foucault'nun "Hapishanenin Doğuşu" (1975) adlı eserini ve İnsan Haklarını baz alarak ceza hukukunu ve cezaevi sistemini eleştirdiğim bir dönem ödevi hazırlamıştım. Necip Fazıl Kısakürek'in "Reis Bey"i, tam da ödev öncesi ve sonrası düşündüklerimin, araştırırken gözlemlediklerimin, konuyla ilgili şahsi fikirlerimin bir araya geldiği muazzam bir eser. Adalet her zaman mağdurlar ve maktullar için aranıyor, isteniyor. Halbuki adil bir sistem failleri de göz ardı etmemeli. Hiçbir suç hiçbir suça eş değildir. Hiçbir fail başka bir faile eş değildir. Bu karmaşıklık içinde her şeyin ve herkesin cezası aynı olamaz, olmamalı... Ceza sisteminde bir de "idam" konusu var ki, eserin kilit noktası da burada yatıyor. Bir Müslüman olarak İslam hukuku'nun bir parçası olan idam cezasını hiçbir zaman inkar etmedim ama hiçbir zaman da idam taraftarı olmadım! İdam öyle bir ceza ki, öyle düşünüldüğü gibi darağacında son bulmuyor. Bir failden binlerce fail doğuruyor. Üzerinden öyle çok da uzun bir süre geçmemiş olan, yakın zamanda gerçekleşen idamlara milletçe şahit olduk... Ve bu idamların büyük vebali hepimizin üzerinde. Başbakanını dahi ipe götüren tarihin tekkerürüne izin vermemek, insanın insan canı üzerine hükmetmesine engel olmak gerek. Canı veren de alan da Allah'tır, Allah olmalıdır. Hangimiz ilk taşı atacak kadar günahsızız? Hangimiz cellât olacak kadar masumuz? Sosyal Çalışmacı adayı olarak yaptığım bir hapishane ziyareti sırasında çok yoğun duygular yaşamıştım. Orada gördüğüm bilhassa yaşıtlarımı ve benden küçükleri unutamıyorum. Aynı topraklarda yaşayıp, aynı okullarda okuyup en nihayetinde onların içeride benim dışarıda olmama sebep olan şey veya şeyler neydi? Bu sorunun cevabı örneğin birkaç gram uyuşturucu madde ile ölçülebilir mi? Kesinlikle ölçülemez! Suçun olduğu yerde fail ve mağdurdan ziyade toplum da vardır. Toplum ve suçları doğuran, besleyen, büyüten sistemle şartları... Kendimize, doğaya, insana ve can taşıyan her yaratığa MERHAMETİMİZ BOL OLSUN!..
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20088,1bin okunma
··
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.