Seri katil kitaplarında veya filmlerinde olaylar bize hep onu yakalamaya çalışan bir dedektif vb. kanun adamının gözünden aktarılır ancak ben hep katilin ruh halini ve yaptıklarına bakış açısını merak ederdim. Bu kitap benden en büyük artısını o konuda aldı. Kitap boyunca katille beraber hareket ediyormuş hissi veriyor. (Bu yüzden kitabın dili argo ve küfürlerle dolu.)
Eksikler vardı elbet ama hoş görülmesi gerekir çünkü seri katillerin bizim kültürümüzde yeri yok. Biri 2 kişiyi öldürünce seri katil ilan ediliyor ülkemizde. Halbuki Charles Manson, Ted Bundy gibi caniler zekalarını ve zihin dünyalarındaki karmaşıklığı tarihe geçen sözleriyle kanıtlamışlar. Günümüzde onların hikayelerini dinleyen birçok kişi Bundy, De Salvo vb. katillerin birer sempatizanı olup çıkıyor. Seri katillerin ortak özelliklerinden biri vahşet anında nabızlarının standart kalmasıymış bir diğeri de empati özelliklerinin olmamasıymış.Yani kurbanlarına verdikleri acıyı tahmin bile edemiyorlar.Bu da bir insan uzvunu rahatlıkla kesebilecekleri anlamına geliyor. (Bu bilgiler bu kitaptan değil. )
Neyse kitaba dönersek bir doktorun öldürme ve iz bırakmama macerasını anlatıyor. Bu maceranın devamı da ikinci kitap olan Kansız'da anlatılıyor ancak Kansız'ı pek beğenmedim.
Türk yazarlar seri katil araştırmaları yapabilirler ancak seri katil romanlarına çok girmemelerini yeğlerim. Kitabı yazarından imzalı almıştım. Suç psikoloğu uzmanı olduğunu, FBI'da staj yaptığını falan söylüyordu ancak geçtiğimiz yıl diplomalarının sahte olduğu ve birçok cezaevinde suç psikoloğu apoletiyle para karşılığı seminer verdiği ortaya çıktı :)