Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yirminci yüzyılda, bir islam ülkesinde yaşayan bir derviş, fevkalade kozmopolit, fevkalade modern bir alışveriş merkezinde, burjuvaların gözdesi pahalı bir lokantaya girer. Bir biftek ve Fransız kahvesi ısmarlar. Bifteğini yer, kahvesini içerken o, tayy-i mekan, tayy-i zaman etmiştir. 2004 yılında, Frengistan ülkelerinden birinde, dünya başkentlerinin en büyüğünde kurulmuş bir sufi dergahında, büyük ve muhteşem bir halka oluşturmuş "Ya Hayy, Ya Kayyum" diye dönüp duran bir dervişler devranına katılır. Devrandan sonra oturur, dervişlerle sohbet eder, çay içer, fındık fıstık yer. Kalkar. Frengistan'daki büyük dünya başkentinden bir başka dergaha gider. Her milletten dervişlerle sohbet yapar, gönlünü şenlendirir. Geriye kalan dergahları görmeyi bir başka güne bırakarak yine tayy-i mekan, tayy-i zaman eder, İslam ülkesindeki modern alışveriş merkezinde bulunan o pahalı lokantaya döner, hesabını öder. Derviş sonra gönlü şenlenmiş, ruhu ibadet le neşelenmiş olarak kalkar gider. Pahalı lokantadaki burjuvalar yemeklerine devam etmektedirler. Bilenler der ki, bütün sır, gönlün ışıttığı o zihinsel ekranda, "tahayyül" denen o mübarek odaktadır. Kalbini yeterince cilalayan, tahayyülünü yeterince inceltip geliştiren, Hz. Allah'ın dostluğunu kazanan, zahirde hangi zamanda, hangi mekanda görünürse görünsün, gerçekte Hz. Allah'ın ve O'nun dostlarının yanındadır.
Sayfa 101Kitabı okudu
··
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.