Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

680 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yakın dönemin en çok tartışılan simaları arasında şüphesiz ilk sıralarda yer alan bir isimdir Sultan Vahdettin. Kimilerine göre katıksız bir hain iken, kimilerine göre yanlış siyasetinin kurbanıdır... Elbette dönemin şartlarını iyi anlamak, Vahdettin'in içinde bulunduğu durumu tetkik etmek noktasında önemli olacaktır. Gelin hep beraber geçmişe kısa bir dönüş yapalım. Vahdettin'in tahta çıktığı 1918 senesinde Türkiye, Cihan Harbi'nden mağlup ayrılmış ve Mondros gibi bir ölüm fermanı kendisine dikte edilmişti. Şehzadelik yıllarından itibaren JönTürk ve Ittihat-Terakki gibi oluşumlara muhalif bir yapıda olan Vahdettin, tahta çıkışıyla beraber bu görüştekileri de etrafından uzaklaştırmıştı. Vahdettin, daha çok ağabeyi Abdülhamid'in yolundan giderek denge politikasının taraftarı olmuştu. (Zaten imparatorluğun mevcut durumu muharip olmayı tahayyül dahi ettiremezdi) Kendisinin hatıralarında sık sık belirttiği bir ifadesi var: "Babamdan miras kalan İngiliz dostluğu ve Fransız yakınlığı politikası." Işte Vahdettin'in belkide en çok eleştirildiği nokta ve hatta kendisine 'hain' sıfatını yapıştıracak siyasetin ürünü bu kökene değiniyordu. Vahdettin için Türkiye toprakları ya da İmparatorluğun kaybedilen diğer parçalarının bir önemi yoktu, onun düşündüğü tek şey payitahtı ve saltanatıydı. İşte bu yanlış politikanın yansımaları da yanlış bir doğrultuda olacaktı, Vahdettin İngilizleri tek kurtuluş yolu görürken Anadolu'da ortaya çıkan ve bir avuç Türk'ün istiklâl mücadelesini de 'isyan' olarak adlandıracaktı... Sağlıklı kararlar veremeyen, yerine göre korkak bir yapıya sahip olan Vahdettin, eniştesi Damat Ferit Paşa'nın da katkılarıyla artık sonu pek de hayır olmayan bir siyasete adım atacak ve nihayetinde bu siyaseti onu tahtından ve ülkesinden edecekti... Bu oldukça uzun girişinden ardından gelelim Murat Bardakçı ve kitabına. Kendisini çeşitli platformlarda mutlaka görmüşsünüzdür. Özellikle Tarihin Arka Odası adlı programla epey bir meşhur olan Bardakçı, bir tarihçi olmamanın yanında oldukça titiz çalışan bir araştırmacıdır.Bu kalitesini Şahbaba kitabında da pek net bir biçimde hissetmek mümkündür... Kitabın içeriğine değinmek gerekirse, Sultan Abdülmecid devrinin kısa bir özetini geçtikten sonra Şehzade Vahdettin'in doğumu ve şehzadelik senelerine değiniliyor. Elbette asıl bölümü şehzadenin tahta çıkışı sonrasında gelişen meseleler vücuda getiriyor. Burada birçok tartışmalı konuya değinen ve üzerinde durulmamış noktalara da temas eden yazar, oldukça tarafsız bir bakış açısıyla olayları değerlendiriyor... Musfa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışından tutun da Sevr Antlaşması, Saltanat ve Hilafetin lağvı gibi ve daha nice büyük etki yaratan konular gayet titiz ve her ifadenin kaynağı belirtilerek değerlendiriliyor. Özetle, üzerinde uzun uzadıya konuşmaya gerek olmayan bir kitap olduğunu düşünüyorum, zira konuya alakalı olanların kitabı derhal temin edip okumasında epey bir fayda olacaktır. Ben beğenerek okudum ve ihtilaflı birçok konuda da kendimi aydınlattım. Dediğim gibi döneme ilgisi olanların kaçırmaması gereken bir eser... Keyifli okumalar!
Şahbaba
ŞahbabaMurat Bardakçı · İnkılâp Kitabevi · 2018387 okunma
··
260 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.