Düşünüyorum da aklının ucundan bile geçmiyorumdur, sesim
yoktur kulaklarında; sözlerim bulunmaz hafızanda, olmayan bir
hikayenin viranesiyimdir sadece. Ben nice mektuplar yazdım sana,
okursun diye; o gözlerin ile bakar, ellerinle dokunursun bize diye
ama hiç okumadın, eline geçmedi, geçemezdi de zaten. Çünkü sen
kalbinden okuyamazdın, senin halet-i ruhiyenden geçmezdi tefsirler;
boş bir hayali yaşatmak için yazılamazdı onca şey, fakat ben yazdım.
Ben sana yazdığım her mektubu gün be gün okuyorum,
bir tek sen okumuyorsun;
ben seni yaşatıyorum, lakin gel gör ki sen yaşamıyorsun.
GÖĞE BAKMA DURAĞI
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var