"Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
"...Düşün ki şu anda çehresini hatırlamıyorum bile, fakat hafızamdan daha derin bir yerde onun bir taşa hakkedilmiş kadar keskin bir tasvirinin, akılların almayacağı kadar eski zamanlardan beri mevcut olduğuna eminim."
"...Yaratmak yoktan var etmektir. En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez. Yaratmak istediğimiz şey de bu mevcut malları şeklini değiştirerek piyasaya sürmekten ibaret. Bu gülünç iş bir insanı nasıl tatmin eder bilmiyorum."
"Değişen bir şey yoktu: Hep tetikte olan, herkesin yerine yıpranan sadece oydu. Kendi klanı içindeki kötü güçlerle savaşmaya, onlara müdahale etmeye daime hazırdı. O Kerberos'tu, Cehennem'in kapısını bekleyen köpek."
"Uzun zaman önce, kötü bir düşüşten sonra babası sadece aptalların korkusuz olduğunu açıklamıştı. Biz korkuyla yüzleşiriz, demişti. Bu beklenmedik misafiri selamlar, bize anlatacaklarına kulak veririz. Korku geldiğinde bir şeyler olmak üzeredir."