Gül buğusundan Aşk
Sen, sevdiğim;
çiy tanesini gül yaprağındaki
dudaklarıyla silen adam...
Anladım: o gün alnında gördüğümde gül buğusunu
güller de hep yakın sayarlar kendilerine seni
ellerinin gölgesinde filizlenir en güzelleri
O günden beri aşk oldu
yüzünden yüzüme vuran gölgesi gülün
ben ki küçük bir kız çocuğu idim bazen
tırnak uçlarında büyüyen
saçları ak pak ihtiyar bazı
ağzının serinliğinde dinlenen
güller üstüne düşer belki neden sonra yüzüm
dolaşır yüzümde ellerin
Geldin mi?
bd
Dosya: Bukowski Okumaya Nereden Başlanır?
Merhaba sevgili 1k okurları;
Uzun süredir başlıkta ki soruyu kendime sorup duruyordum ve pek yanıt bulabilmiş değildim.
"Yahu Bukowksi okumaya nereden başlarız? Ne okuyacağız şiir mi, hikâye mi, anı mı?"
Güzel bir yazı buldum ve bu yazı sonunda bir karara varabildim. Umarım bu soruyu soran okurlar için yararlı olur.
Uzaktaktan Gelen Gül Kokusu
nedir şu rüzgarın derdi benimle
ne zaman penceremi açsam
bir gülün kokusunu doldurur
çok uzaklardan odamın içine.
bilmem o gülün nerede bittiğini.
en zoru da bilmemek ya...
belki serin bir ağacın gölgesinde tek başına
belki de bir gül bahçesinin içinde
en alımlısı, en güzeli.
işte böyle ben her gece
yüreğimi yakan kokularla
gecenin bilmediğim saatlerinde
türlü rüyalarla kesilen
uykulara dalarım.
biliyorum o gül girecek yine düşüme
ne kadar yağmurlu olsa da ruhum
bir güneş altından bana gülümseyecek.
ve bu koşuşturma bitince sabaha doğru
yüreğime yine gül kokulu
iki damla sabah çiği düşecek.
Seni..
çözmek ...sorma..
Muammadan bulmaca
Nede zormuş...çil çilem
düğüm.. düğüm...vurulmuşum
Aramak seni...bağ bozumu..
Karanlığın göz alıcı şafağında
Kör kütük....geceden heceye
Aşkın/kanun namına.....
Kalp hırsızım senin gıyabına...
Yazmak...kirpiğinin ucuna
İsminle seni....Aşk seddine
Yazabildiğim yerden
Sana kadar...
Parktaki sıralardan..
Buğulanmış camlara..
Bulmak...seni...eyvallah/sızım
Gergefinin nakışındaki..
Bir beyaz gülün gölgesinde...
‘bir ilkbahar sabahı....
daha gün doğmadan uyanmış gül..
kokularını içine sakladığı goncaları,
günün ilk ışıklarına merhaba diyerek
dallarına, yapraklarına tutunup
dikeni gölgesinde gizleyerek,
bülbülü beklemiş..
ve bülbül konuk olduğu gülde,
en güzel şarkılarını söylemiş..
anlattığı gülün şarkısı mı
bülbülün acısı mı bilinmez,
gül kıskançlık etmeden
son yaprağı düşene dek,
en güzel kokularını paylaşmış..
bülbül içli sesini duyurmuş
seven gönüllerle
ve aşk bir mevsim daha yaşlanmış...’