Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilir
Hiçbir güzellik kendine güvenmek kadar çekici değildir. Çekin ellerinizi hayatınızın üstünden o gideceği yolu bilir.
"Sürüleri uyandırıp her birini kendi çobanı yapabiliriz, izlediğimiz şeyleri taklit eden basit yaratıklarız biz. Programlanıyoruz. Eğer siz kıçını sallayıp adamların altına yatan birinin zenginliğini örnek gösterirseniz, izleyenler de kıçlarını sallayıp altlarına yatacakları adam aramaya başlarlar; eğer siz oynadığı top için ve özellikle o topu bir yerlere sokabildiği için teknolojimize hizmet edenlere vermemiz gereken ilgiyi, değeri bir topçuya yöneltirseniz, herkes topçu olmak ister; eğer siz güzellik yarışmalarında kızların vücutlarını puanlayıp en yüksek puanı alan kızın kafasına taç takarsanız, izleyen kızlar da vücutlarını gösterip taç takılmasını beklerler. Televizyonla kitleleri programlıyorsunuz.
Sayfa 43 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Para? Sevgisiz sadece "sefahat" oluyor. Bilim? Sevgisiz sadece "silah" oluyor. Güzellik? Sevgisiz sadece "gösteriş" oluyor. Felsefe? Sevgisiz sadece "laf" oluyor. Sanat? Sevgisiz sadece "kar" oluyor. Politika? Sevgisiz sadece "menfaat" oluyor. Eğitim? Sevgisiz sadece "ezber" oluyor. Sağlık? Sevgisiz sadece "anlamsız" oluyor. Din? Sevgisiz sadece "yıkım" oluyor. Cinsellik? Sevgisiz sadece "doyumsuzluk" oluyor. Şöhret? Sevgisiz sadece "kibir" oluyor. Özgürlük? Sevgisiz sadece "aylaklık" oluyor. Vs vs. Uzun lafın kısası: Sevginin olmadığı yerde, hiçbir şey olması gerektiği gibi olamıyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Yalnızlık
Böyle bir yalnızlıkta seni düşünmek kadar büyük özgürlük yok. Kalabalık yağmalıyor insanı...Sadece sevmek değil bu. Bütün bir dünyasın. Gözyaşıyla,şiirle, şarkıyla, şarapla,mumla...'Üç nokta beş harf ' düştüğüm güzellik.
Sayfa 18 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Çocukluğumun en büyük keyfi, kitapçıları dolaşıp raflar arasında gezinmek, ayaküstü birkaç satır okumak, sonra en çok gönlümü çelen bir kitaba sahip olup bir an önce okumaktı. Kitaplar davetkar durur, sanki giz dolu sözler fısıldardı kulağıma, Şimdi büyük merkezlerde açılan, her türlü konforun sunulduğu bu mağazalarda kaybolup gidiyorum. Kitaplarla baş başa kalmayı bir kenara bırakın, değerli kitaplara ulaşmak için hayli çabalamanız gerekiyor. Vitrinleri, ön safları çok satan polisiyeler, seks içerikli boşboğaz romanlar, çarpıtma tarihi metinler, yemek, güzellik kitapları, burçlarla büyülerle ilgili, kağıt israfından başka hiçbir şeye hizmet etmeyen, adına zorunlu olarak kitap denilen, biçimi dışında hiç bir şeyi bu tanımlamayı hak etmeyen nesneler doldurmuş durumda! Acı çekiyorum oralarda. Üstü örtülü dinci yayınların, Osmanlıca hareketlerin, padişahların kepaze yaşamlarının övüldüğü kimi kurmaca kimi kurgu dışı bu yapıtlara gösterilen ilgi ihanetmiş gibi geliyor bana. Demek sadece ekmekler değil, kitapçıların kokusu da bozulmuş!
Sayfa 171Kitabı okudu
"Bedeninden o kadar memnundu ki, onu ihmal ediyordu; bir gün çok geç kaldığını, karnının beyazımsı çizgiler taşıyan kırışık, sarkık ve bol bir örtüyü andıran deriyle kaplı olduğunu fark etti. Ne gariptir ki buna fazla üzülmedi. Annenin bedeni buruşuk karnıyla bile mutluydu, çünkü bu, dünyayı ancak belirsiz çizgileriyle algılayan ve bedenler arasında güzellik ve çirkinliklerine göre ayırım yapılan zalim bir dünyanın var olduğunu bilmeyen gözler (bunlar cennet gözü değil de nedir?) için bir bedendi."
Reklam
Ah sevgilim! Karım benim! Soluğunun balını çeken ölümün gücü Yetmemiş güzelliğini almaya. Sen yenilmemişsin; güzellik sancağı Hala kıpkızıl duruyor dudaklarında, yanaklarında; Ve ölümün solgun bayrağı çekilmemiş oraya.
Sayfa 125 - İş Bankası Kültür Yayınları
"Belki de güzellik, çirkinlikten şikâyeti, o feryadı kesme hâlidir "Kahrın da hoş lütfun da hoş" algısı, masum bir cehaletin işareti değilse böyle bir ıztrabın görkemli neticesidir. Ve orada artık aşk da sadece bir hikâyedir."
Sayfa 15 - Timaş YayinlariKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.