"Merdümü dideme bilmem ne füsun etti felek,
Giryemi etti füzun, eşkimi hun etti felek,
Şirler pençe-i kahrımdan olurken lerzan,
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek.”
Şiirin Türkçesi şöyle..
“Bilmem ki gözlerime nasıl bir büyü yaptı felek,
Gözümü kan içinde bırakıp, göz yaşımı artırdı felek.
Arslanlar pençemin korkusundan tir tir titrerken,
Beni bir gözleri ahuya esir etti felek…”
İskender Pala
Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu
Ta ezelden gam turabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu
Gelen gider, giden gelmez iki kapılı handır bu
Sakın insafı terk etme makam-ı imtihandır bu...
Yavuz Sultan Selim
Bazı insanlarla tanışmaya geç kaldık. Bazılarını tanımaktan pişman olduk. Bazılarıyla da henüz kesişmedi yolumuz. Hayat biraz da bir insandan kopup başka bir insana bağlanma yolculuğu. Her kopuş ve bağlanış, insana muhakkak bir şeyler katar, pişmanlık ve üzüntü verse bile.
Taşınırken eşyalar evden çıktıktan sonra eve şöyle bir bakıp geride birşey kalmadığına emin olduğun o an, o kısa sürede aklından geçen onlarca anı, bir veda bakışı ve kapıyı kilitleyip çıkışın Bazı dostluklar tam da böyle bitiyor, kapıyı çarpmıyorsun ama bir daha dönmüyorsun da
DAÜSSILA
Kime desem derdimi?
Kime sunsam hâlimi?
Gurbet içimde ise,
Kim ne anlar halimi?
Şu kocaman şehirde,
Bulamadım yerimi.
Beni burda unutmuş
Rıhtımdan kalkan gemi.
Sanki çok ötelerde,
Görüyorum gölgemi...