Hakan Çolak

Hakan Çolak
@hakancolakcom
Sıkı Okur
Okur, koşar, bisiklet kullanır ve kalecidir. || Sporcu Profili: strava.com/athletes/20084371
AİBÜ İşletme, AÖF Spor Yönetimi
İstanbul
İstanbul, 8 Ocak
14 kütüphaneci puanı
136 okur puanı
Mart 2023 tarihinde katıldı
Evlenmeye uzak bakan ama daha sonra pişman olan bir adam.
Mina, itidalli ve sakin görünüşünün altında hayatımda o zamana kadar rastlamadığım derecede ateşli bir kadındı. Münasebetlerimiz beni deli edecekti. Yumuşak, yakıcı, şehvetli ve her seviştiğimizde beni, zevkin erişilebilecek en yüksek noktasına ulaştıran bir genç kız vücuduna sahipti. Bugüne kadar evlenmediğime lanet ettim. Kadın denilen şey, kötü bir şey değilmiş kesinlikle.
Reklam
Yine bir erkeğin bir kadına kapılma durumu. Erkek misin? Yandın.
Ona baktıkça daha çok hoşuma gidiyordu. Bu kadının son derece kuvvetli bir cazibesi vardı. Beni şaşırtıyordu. Ona ait herşeyi öğrenmek istiyor fakat bir taraftan da bundan korkuyordum.
%56 (104/184)
Şu Bahsettiğin Ölü
Şu Bahsettiğin ÖlüFrederic Dard
8/10 · 14 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
110 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Küçük Bitcoin Kitabı
Küçük Bitcoin KitabıKolektif
7/10 · 7 okunma
Yine bir kadın ama busefer mutlu son.
2014 yılında Roya Mahboob adlı bir Afgan teknoloji girişimcisi büyük bir zorlukla karşı karşıya kaldı: kadın çalışanlarına ödeme yapamadı. Onlara para vermesi durumunda aileleri bunlara el koyacaktı. Erkek akrabaları banka hesabı açmalarına izin vermiyordu. PayPal gibi yazılımlar kendi ülkelerinde mevcut değildi. Bir arkadaşı ona bitcoin kullanma olasılığından bahsetti ve o da bunu çalışanlarına ödeme yapmak için kullanmaya başladı. Onlara finansal bağımsızlık sağladı. Bu genç kadınlardan biri, hayatına yönelik bir tehdit sebebiyle Afganistan'dan kaçmak zorunda kaldı. Ama telefonunda sakladığı bitcoinlerini yanına aldı. İran ve Türkiye üzerinden geçerek sonunda Almanya'ya ulaştı. Orada yolculuğu sırasında neyse ki önemli ölçüde değer kazanan bitcoinlerini yeni bir hayata başlamak için euroya çevirdi. Bitcoin, başka seçenek olmadığında ezilenlere ve banka hesabı olmayanlara yardımcı olabilir.
Reklam
171 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Herhalde burayı kullanmaya başladığımdan bu yana ilk defa bir kitaptan bukadar alıntı yaptım. Yerli yazar okuyamıyorum pek ama bu kitabı çok sevdim. İncir ağacı ile alakalı bukadar fazla bilgiyi ilk defa okudum. Meğer doğu bölgemizde ne değerliymiş, ne amaçlarla kullanılmış bu incir ağacı? Çok şaşırdım. İkinci olarak, Hz Musa döneminde yaşamış olan Hızır'ın, yine doğu bölgesinde bukadar sevildiğini bilmiyordum. Çok şey öğrendiğim bir kitap oldu.
Yüzünde Bir Yer
Yüzünde Bir YerSema Kaygusuz · Doğan Kitap · 2012713 okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yüzünde Bir Yer
Yüzünde Bir YerSema Kaygusuz
8/10 · 713 okunma
İlk defa okuyorum. Rica etmek güzel bir şey bence.
Açsam bulduğum sofraya oturur, açgözlülük etmeden doyar doymaz kalkarım. Hayatta en illet olduğum şeydir rica. Rica, şeytanın eliyle istemektir bir şeyi. Şeytan önce akıl verir, sonra rica eder..
Sayfa 145Kitabı okudu
Ölülerle birlikte yaşamak, bir ahlak yordamıdır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Eşimiz olsa, ağız tadıyla sevip iltifat da edemeyeceğiz ya hu!
Bir adam varmış, bu adam karısını o kadar çok o kadar çok severmiş ki, pek nadir bulunan kara güllerle dolu bir bahçe derlemiş onun için. Kadın bu bahçenin içinde yavaş yavaş solmaya başlamış. Çünkü adam karısını her öpüşünde sen bu güllerden daha güzelsin diye fısıldıyormuş kulağına. Hatta daha ileri gidiyor, gökteki Kutupyıldızı'nı gösterip bu yıldızdan da güzelsin diyormuş, şu akan nehirden, bu kelebekten, şu tavus kuşundan bile. Kadın kocasının sözleri karşısında günbegün zayıflamaya, güçten düşmeye başlamış. İlkin sarılık olmuş, adam elleriyle beslemiş onu. Yeryüzündeki bütün yemişlerden de güzelsin diyormuş hâlâ. Kadın tam sarılıktan kurtulup ayağa kalktığında adam ona bembeyaz yavru bir güvercin getirip "Sen bu güvercinden de güzelsin" demiş. Bu kez kadın verem olmuş. Bir deri bir kemik kalmış sonunda. Ölmeden önce "Be adam!" demiş, "Simurg bile otuz kuş, otuz kuş kadarcık bir Simurg. Güvercinden daha güzeli yalnızca hiçlik. Kara güllerden ötesi yokluk. Tavus kuşu bile ayak uydurmak için dünyaya, çirkin bir sesle ötüyor da sen beni niçin böyle yakıp kavuruyorsun? Bütün bir evren içimde dürülmüşken, erişemeyeceğim muhteşemliğin cehenneminde beni bir başıma yapayalnız bırakıyorsun."
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Kadın sesine tahammül edemeyen üçüncü Osman
Kendimi böyle şimdiki zamanın imkânsızlığına kaptırmışken tam, yol arkadaşım duraklayıp ilerideki deniz fenerini işaret etti. Surların üstüne oturtulmuş kulemsi fenerin nasıl inşa edildiğini anlatmaya başladığında önceki günden söz ediyordu sanki. Meğer vaktiyle bir kaza olmuş Kumkapı'da. Bin yedi yüz müymüş neymiş, Mısır'a gitmek üzere sefere çıkan Hacı Kaptan'ın kalyonu karaya oturunca zamanın padişahı üçüncü Osman yan yatmış kalyonu bizzat teftiş ettikten sonra, Boğaz sularını altı saniye boyunca aydınlatacak Ahırkapı Feneri'ni yaptırtmaya karar vermiş. Arkadaşımın anlattığına bakılırsa pek işkilli bir adammış üçüncü Osman. Kardeş katli korkusuyla gençlik çağına değin sarayın bir odasında hapis tutulması yüzünden açık alanlardan pek hazzetmez, nereden ses gelse yüzünü o yöne döner, havalanan bir martının kanat çırpıntısını bile kendine yönelik bir tehdit sayarmış. Ölümlülük huzursuzluğu zaten yeterince büyük, bir de üstüne öldürülme korkusu padişahı seslere karşı fazlasıyla hassaslaştırmış olmalı ki, müziğe ve özellikle kadın sesine tahammül edemez duruma gelmiş.
Sayfa 110Kitabı okudu
İçimde hiç durmadan koşmak, yüksek sesle konuşmak, haykırmak arzusu var. Nazım
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Bir koşu daha sorunsuz bitti. 🥇😊
Kim bilir buna benzer daha neler yaşanmıştır dünyada.
Boğazında bir yumruyla Ksanthos ören yerinden çıkarken orayı gezdiren çoban salkım saçak bir ağaç göstermişti. Yaprakları puslu yeşil, delimsirek bir zeytin. Çobanın söylediğine göre dört yıl önce yapılan arkeolojik kazılar sırasında bir şişenin içinden üç zeytin çekirdeği çıkmış. Çekirdekleri bulan ecnebi arkeolog birini İsrail'e, birini memleketine göndermiş. Üçüncü çekirdeği ise Ksanthos şehrinin girişine ekmiş. İşte o bodur ağaç, üçüncü çekirdekten çıkan Ksanthos zeytiniymiş. Yaklaşık iki bin yaşındaki zeytinin çevresinde dolanırken bir genleşme hissetmiştin ruhunda. Ksanthoslu askerlerin ailelerini katledişine tanıklık etmiş bu dertli zeytin, hâlâ kendi kendinden örebiliyordu canlılığını.
1.107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.