Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlknur Göçmen

Oysa gerçek kaliteli bir insanın umurunda olmaz çevresindeki insanların kendi hakkındaki düşünceleri.
Reklam
Saygıyı "makam olarak üstün tutan birine haklı veyahut haksız her tutumunda ses çıkarmamak" gibi anlayan tüm beyinler köle olmaya mahkumdur! Saygıyı bu şekil algılayan insan grubu , hakkı, hukuku adaleti asla kimsenin kapısında arayamazlar, böyle bir arayış içine dahi girmezler.
Fikirlerde gayrı olsak da, insanlık derecelerimizin aynı olduğunu unuttuk. Unuttuk... Dünyada sadece bir ırkın, bir dilin, bir dinin, bir dünya görüşünün olmadığını unuttuk. Herkesin bizim gibi olmak zorunda olmadığını, hatta kendi anne - baba, çocuğumuzun dahi farklı düşünce yapısında mutlu olabileceğini kavramamız lazımdı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Anlatmakta en az işe yarayan vasıta, kelimeler. İçleri mi boşaldı, hor mu kullandım, yoksa sadece yaşlandın mı, emin değilim. Bildiğim şu ki, artık kelimelere güvenecek, kendimi onlara emanet edecek safdil zamanları geçtim. Susmanın bir ifade biçimi olduğunu savunmuyorum. Ben sadece anlatmayı denemekten vazgeçtim.
Sayfa 81
Kavuşamamak nasıl aşka teşvik ederse, vuslat da günü geldiğinde unutmaya azmettirir.
Sayfa 48
Reklam
Kadınların erkeklerden düşük görülmesi de erkeklerin kadınlardan üstün sayılması da biyolojik değil, kültürel.
Sayfa 256Kitabı okudu
Halbuki onun zeki bir kadın olduğunu sanıyordum ama güç ve zeka, boş bir kalbin eksikliğini karşılayamıyordu anlaşılan. En karanlığı, en katı yüreklisi bile günün sonunda sevgi için dinlenip allak bullak oluyor, mantıksız beklentiler içine giriyordu demek ki.
Sayfa 195Kitabı okudu
Madem diledikleri zaman her birimize ayrı takımlar alabilecek, duvarlarını altınlarla kaplayabilecek ya da böylesine şaşaalı bir sarayda yaşayabilecek kadar zenginlerdi de bizler neden hayatın acı yanlarını tatmış, pislik içindeki sokaklarda yaşama tutunmaya çalışmış ve her tarafından kıymık batan yataklarında uyumaya alışmıştık?
Reklam
Birileri bu kadar zengin olsun diye diğerleri elbette fakir olmalıydı.
Belki de bir daha asla göremeyeceğim evimizin kapısından, o duman gibi süzülüp çıkacaktım birazdan. Daha önce hiç yaşanmamış; sevenlerim, hayallerim, geçmişim, duygularım hiç bulunmamış gibi bir yokluğa savrulacaktım...
Pişmanlık gözyaşları, geri getirilemez, saf zamanların hatıralarının gözyaşları, geri getirilemez, saf zamanların hatıralarının gözyaşları; çok mutlu olabileceği gençliğini boşuna mahvetmiş olmaktan kaynaklanan hüsranın gözyaşları.
Çok sayıda manastırın ve kilisenin olması daima halkın geri kalmışlığının göstergesidir.
Bir insanın iyi, güzel şeyler yaptığı ve hayatta kötülük, mutsuzluk ya da acı olduğuna inanmadığımdaki kadar mutluydu.
Sayfa 685Kitabı okudu
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.