Ahlâki yaraların gizlense de asla kapanmamak gibi bir özellikleri vardır; dokunulduklarında ağrımaya, kanamaya hazırdırlar; yürekte canlı ve açık beklerler.
Sayfa 402 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 2. CiltKitabı okuyor
İnsan, uçlar, imkânlar ve tezadlar arasında mekik dokur. Aklîlik ile akıldışılık, yaşanmış ile kavram, sonsuz gerçek ile ilmin sonsuzluğu, îzah ile anlama, îmân ile bilgi arasında mütemâdî gidiş-gelişler…
…Michelet doğru söylemiş, kuş yuvasından belli olur, insan vatanından. «Sağlam bir coğrâfî temel olmadıkça, târihin aktörü olan halk âdetâ havada yürür, Çin resimlerinde olduğu gibi.»
İnsanın tabiî hali insanlarla yaşamak. Ama her insan için, başka bir insan rakiptir, rakip yâni düşman. Herkes amacına varmaktan aynı derecede ümitlidir; başkasını yok etmeğe veya boyunduruk altına almaya çalışır. Sonu gelmeyen bir savaş: kişinin kişi ile, herkesin herkes ile savaşı.
Çünkü her konuda önce ana gaye, daha sonra da bu gayeye ulaştıracak yolları araştırmak lâzımdır. Târif ele alınan konunun gayesidir. Sağlam bir temele oturtulmamışsa, üzerine kurulacak her şey çok geçmeden yıkılır…