Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazal Ulu

Hazal Ulu
@hazaluluu
Öğrenci
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
İstanbul
12 Ağustos
105 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Aksın kanım kefenime renk olsun Al kefenim bayrağıma denk olsun
Sayfa 321 - KetebeKitabı okudu
Reklam
Bazısını şarapnel yıldırmaz da sefalet yıldırır. Yılgınlık adamda hesap kitap, akıl mantık bırakmıyor.
Sayfa 222 - KetebeKitabı okudu
Muharebede düşman karşıdadır. Üniformalıdır. Az da olsa, çok olsa da bir zaman sonra önemi kalmaz. Kaçarsın, kovalarsın... Anında ölenler, yaralananlar olur. Ama hep ileriye bakmanın bir rahatlığı vardır. Oysa esir bir şehirde dost kim düşman kim bilinmez!
Sayfa 222 - KetebeKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sözleri yalan mı diye gözlerinin içine baktım. Evet, yalan söylüyordu. Pek kolaylıkla... Hatta belirli belirsiz alay ederek... Yani ne etiyle ne de ruhuyla zerre kadar yorulmamıştı. Oysa insan kötü bir iş yapmak zorunda kalırsa, iç değilse ruhuyla yorulur.
Yenilginin bir tek iyiliği var: İnsanların kuvvetini deniyor.
Sayfa 142 - KetebeKitabı okudu
Reklam
Ah bu ümit, ah bir anda olmazı olur kılan o tatlı his...
Sayfa 200 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Direnmek için amaç ister! Amaç olmayınca, önünüzde yaşamakplmayınca, neden debelenmeli?
Sayfa 38 - KetebeKitabı okudu
Ölümden korkmadığımı gördünüz komutanım; ben ölmemekten korkuyorum. Yani öldükten sonra da bu acılar sürerse diye ödüm kopuyor! Acı çeken gövde mi, ruh mu? Bunu kesinlikle bilmek ne büyük mutlulukmuş!
Sayfa 38 - KetebeKitabı okudu
Kendini öldürmenin ne faydası olur? Ben başımın içindeki zonklamadan kurtulmak umuduyla istiyorum ölümü... Gücü yeter mi insanın bundan kurtulmaya? Nerede bulmalı bu sorunun karşılığını?..
Sayfa 37 - KetebeKitabı okudu
256 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri
Kadim Türklerin Mitolojik HikayeleriFuzuli Bayat
8.2/10 · 336 okunma
Reklam
Türklerin Ergenekon'dan Çıkışı;
Sonra nereden geldiği bilinmeyen gök yeleli bir Bozkurt ortaya çıktı. Bozkurt geldi, Türklerin önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürüdü, ardından da Türk boyları. Ve Türkler, Bozkurt'un önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal Mart ayının, kutsal 21. gününde Ergenekon'dan çıktılar. Türkler o günü, o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu.
Sayfa 128 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Türk mitolojisine göre insan öldüğünü nasıl anlar:
İnsan öldükten sonra onun ruhu üç gün boyunca kendi odasında, obasında, köyünde, ulusunda dolaşır. Hem de ölen kişinin ruhu öldüğünü, vücudunun artık onu terk ettiğini bilmez. Yalnız o, yanan ocakta ayaklarının yanmadığını, karın üzerinde izinin kalmadığını gördüğü zamanı öldüğünü anlar.
Sayfa 78 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Altaylı Türkler, Uryanhaylar ve diğer Türk kavimleri düşünüyorlardı ki manevi alemin bozulması, dünyanın zulümle, günahla, kötülükle dolması, Kalgançı Çağ'ın (Kıyametin) esas alametleridir. Çünkü ne tufan ne deprem ne de salgınlar insanları kötülük yapmaktan alıkoyamadı.
Sayfa 89 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İç güzellik ve dış güzelliğin Türk mitolojisine göre açıklaması
Kadim Türklerin şöyle rivayet ettikleri kayıtlıdır: Ülgen bu durumdan(Erlik'in kötülük ile doldurduğu insanlardan) kurtulmak için önce onları mahvetmek istedi, ancak sonra bu kötü kokan insanların dışını içine, içini de dışına çevirmekle meseleyi çözmüş oldu. O nedenle insanın alacası içindedir, dışı ise aldatıcıdır, denilir.
Sayfa 45 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Türk mitolojisine göre kadın nasıl oluşmuş :)
Ülgen, sekizinci insanı yaratırken kulağına "sen bil, sen bil" söylemekle onu diğerlerinden üstün bir duruma getirdi. Bu sekizinci insanın adı Maydere idi. Maydere "sen bil, sen bil" emrini tekrarlayarak kamıştan kemiği, kilden de vücudu olan bir kadın yarattı. Ancak Maydere kadını yaratsa da ona nasıl can vereceğini bilmiyordu. Buna göre de o, Ülgen'in gelmesini beklemeye başladı. Erlik de bundan yararlandı. Yerin altından çıkan Erlik, Maydere'nin yokluğundan yararlanarak demir komus (flüte benzer çalgı aleti) adlı musiki âleti ile dokuz dilde üfleyerek (togus tildu temir komus) kadına ruh verdi. O günden itibaren kadınlar yedi çeşit huya, dokuz çeşit dile sahip oldular.
Sayfa 42 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
331 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.