Ercan Kesal’ın taşrada doktorluk yaparken yazdığı bu denemelerin her biri belli bir konsept altında kendi yaşadıklarını anlatıyor. Gerek çocukluğunda hafızasına kazınan anılar olsun, gerekse doktorluk yaparken karşılaştığı vakalar, Ercan Kesal oldukça sade ve naïf bir dille bunları okuyucularına aktarıyor. Denemeleri arasında kendi babasıyla yaşadıkları, kendi çocukluğu, kendi çocuğu, mesleğiyle ilgili onlarca anı var. Fakat özel anıları olduğu kadar anlattığı şeylerle toplumsal meselelere gönderme yapmayı ve sitem etmeyi de unutmuyor. Bu denemelerin içinde köydeki çocuk gelinlere, istismar edilen çocuklara ve kadınlara, intihar eden insanlara, töre cinayetlerine, 1980 darbesinin kendi hayatını ve başkalarının hayatını nasıl etkilediğini gerek hüzünlü, gerek sert bir şekilde ele alıyor ve eleştiriyor. Her bölümün sonunda eleştirilerini ve sitemlerini açık bir şekilde yazıyor. Denemeleri okurken çoğu zaman ülkemizin gerçekleri olan çocuk gelinler, töre cinayetleri veya 1980 darbesinde işkence gören, asılan insanların hikayesi gözlerimi doldurdu.