ahmet oz

ahmet oz
@helocu
Sıkı Okur
1 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Kaldım işte , çıkamıyorum o odadan . Kendimi tanıdığım o odadan . O odadaki bir kalemim bile yer değiştirilmesi ve ben bilmeden. .hüzün. Aslında hüzünde değil . Bende tam bilmiyorum. Yıllardır yaşayıp rutininiz olmuş birşeyin değiştirilmesi gibi .
Reklam
İtiraf ediyorum; o kadar güzeldin ki , bilerek gözlerimi kaçırdım , eğer olurda göz göze gelirsem taş olmaktan korktum , Medusa bile taş olabilirdi seninle göz göze gelince , çok güzeldin , çok güzelsin ..
Çok konuştum , çok anlattım , öyle işte ya . En azından beni dinleyen oldun , yorum yapmadan , yargılamadan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kokunu alamadan.. Boynuna sarılamadan.. Yüzüne dokunamadan.. Sadece seviyorum, öyle .. Elini tutmadan .. Yüreğine dokunmadan .. Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden .. Şu üç günlük sevdalara inat , Serserice değil , Adam gibi seviyorum.. Öyle. Yanaklarına sızan iki damla yaşını silemeden, En çılgın kahkahalarına ortak olamadan, En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanamadan, Öyle . Kırmadan , dökmeden, parçalamadan , üzmeden , ağlatmadan .. Uzaktan seviyorum seni. Öyle .
Dünyadaki herkes ‘nasılsın’ diye sorarken ben sadece onun sormasını isterim . Çünkü sadece ona ‘iyi değilim’ diyebilirim.
Reklam
İçinde hasret varsa güzel , dargınlıktan değil hasret varsa güzel . Bir arada olamamaktan bahsediyorum. Sarılıp yatmak kadar verdiği tişörte sarınıp yatmak güzel . Onunla rakı içmek kadar , o içemiyor diye rakı içmemek de onunla el ele yürümek kadar onu uzaktan seyretmek mesela , bir günü beraber geçirmek de güzel . Bir kahve için 5 dakika uğramak da , her halini ezbere bilmek yerine yüzlerce resmini ezberlemek mesela . Paranoyadan değil onu kendinden çok düşünmekten bahsediyorum . Bal gibi teni dökülürken yatağa üzerini örtmekte güzel . Onun gözü görmesin diye “geçmişin izlerini” silmek mesela , çocukluğunu unutmak pahasına…bence aşk içinde sefalet varsa güzel . Parasızlıktan değil! İmkasızlıktan bahsediyorum . Öl desen ölür ya hani gel desen gelemez ya işte o mesele…
Her gün sizin olsa iyi ki varsınız her gün senin olsun İyiki varsın.
Kavuşamayacağını bilsen bile , kutsal bir lanet gibi vazgeçemediğin .. aldığın her nefeste , en acı ve en güzel sözlerinde , kalbinin her atışlarında, kaybolmayan bir koku teninde yokluğun derin terbiyesidir özlemek. Sevdiğine özlediğini söyleyememek ise topraklarına ektiğin zehirli bir fide gibi . Varsa vakit , yoksa da ümit olmasa da vuslat , bazen sadece söylemek bazen sadece göstermek veya yazmak istiyor insan..
Onu çok özlüyorum , yok şu an çok özlüyorum , bazen unutuyorum ya da unuttuğumu zannediyorum, böyle beraber yatmak falan çok aklıma geliyor özlüyorum , böyle sarılarak, çok özlüyorum…
Ben hiçbir şeyi beni sev diye yapmadım; seni seviyorum diye yaptım.
Reklam
Ona söyle, kan damlıyor gönlümden , emin değilim kendimden,çok özledim çok , sevmek yetmiyor bazen
Aşk mı kaderi kovalar , Kader mi aşkı ?Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi .
New person , same old mistakes.-Tame Impala-
Hiçbir şey gerçek gibi hissettirmiyor, araftamı kaldım .. çözmeye çalışıyorum.
Her şey eksik yokluğunda, unutmak mümkün değil..
Yas , zaman geçtikçe tuhaf bir anımsama savaşına evriliyor. Yaşadığım özleme alışabiliyorum . Ama ona dair bir şeyleri unutacağım korkusu gitgide büyüyor. Genelde kaybettiğimiz insanların ilk seslerini unutacağımız söylenir . Onun sesini hiç unutmadım . Kokusu , kahkahasının tınısı , sarıldığımızda yanağıma değen yanağının sıcaklığı hala aklımda . Ama arada sevdiği şeyleri ve ona dair özellikleri hatırlayamadığım zaman ödüm kopuyor . Sanki onu yeniden kaybetmiş gibi oluyorum. Bir an aklıma geliyor, panikle en sevdiği rengi , şarkıyı hatırlamaya çalışıyorum. Ardından anımsayıp sakinleşiyorum . Onunla ilgili her ayrıntıyı kalbimde taşıdığım sürece sonsuza kadar benimle yaşayacak.
Reklam
Geciken ve yıpratan kararlar . Geciken ne varsa zamanla yok oldu . Zamansız bir evrende gecikmek varlığını yitirir . Geç kalmışlık var orada . Her şeyin dışına atılmışlık .. hiç edilmişlik .. boşluk .. göğüs kafesinin bittiği yere öbeklenen yoksunluk .
Hayatım yapmak istediklerimle yapmam gerekenler arasında sıkışıp ezilmekle geçiyor . Yapmam gerekenleri yapınca mutsuz yapmak istediklerimi yapıncaysa suçlu hissediyorum. Tutkuyla ,hiçbir fayda beklemeden , sadece canım öyle istediği için yaptığım hiçbirşey kalmadı gibi . Bu beni çok korkutuyor. Hayal kurarken bile olması gerekeni düşlüyor , başkalarının hakkımda ne söyleyeceğini veya birilerini üzüp üzmeyeceğimi hesaba katıyorum . Çok korkutucu ,korkuyorum.
Seni sevdim çünkü rasyoneldi çok sevdim çünkü determinizm bunu gerektirirdi .
Beni sana getirecek bir yol bulmuştum, karanlıktan aydınlığa kavuşacaktım. bu yolu umutla, sevinçle kazmış, kendimden de bir şeyler katmıştım. bir çırpıda yüreğimle açtığım bu yolu kapatmak, ağır ağır dönmek, vazgeçmek zor geliyor biraz, elbet yüreğim sızlar. -Franz Kafka-
Sanki etrafta gördüğün her güzelliği onunla paylaşmak istersin, çünkü bilirsin, ancak onunla paylaşınca güzelleşir herşey, o; tertemiz güzel kalbiyle herşeyi o kadar güzelleştirir ki, alsam avuçlarını avuçlarımın içine ,öpsem koklasam ve yaşadığımı hissetsem. Günaydınlar .
bir gece yarısı, uykunun en tatlı yarısında sarsıntıyla uyanıştır .çağırmıştır sanki sesi yüzlerce kilometreden. saatlerce ayılamaz gözlerin açılıvermiştir bir anda .ışıkları yakmadan başucundaki sigaraya uzanırsın , yatağına oturup bir tane yakarsın . içinde bilinmez bir yangın sızılar sarar içini . bir dokunuştur istediğin , sıcaklığını hissetmek , umutsuzca özlemek . yangın büyüyor giderek ilk kez böylesine bağlanmıştır elin kolun , ne yapacağını bilemezsin.sesini duymak bile yetmeyecektir , ah bir dokunuş , kısacık..gün ağarana dek dumanı dumana eklersin kızacağını bile bile , o dumanlarla ona uçup gitmek istersin..
Reklam
Kader seni önüme çıkarmasaydı , yine aynı şekilde fakat herşeyden habersiz yaşayıp gidecektim . Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu , benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Çok iyi bilmesede yazmak istiyordu . Çünkü kafasındaki fırtınayı birazcık da olsa yazarak dindirebiliyordu. Yoksa harman yeri gibi tozun dumanın içinde kalıyordu aklı bütün gün .