Kızıl Veba
Jack London’ın 1900’lerde kaleme aldığı ve kıyamet sonrası edebiyatın öncüleri arasına girdiği bu kitabı aslında günümüz dünyasının çalkalandığı covid-19 salgının kötü sonunu düşündürüyor. Kızıl veba kadar hızlı öldüren bir salgın değil belki evet ama ya öyle olsaydı çağın sonu ve yeni bir başlangıcı olsaydı neler yaşanacaktı sorusuna bir cevap veriyor kitap. Her şeyin tekerrür ettiği dünyada her şeyi yeniden yaşayacak olan insanlığın bir köprüsü olan eskiden yeniye bağ kurmayı amaç edinen Granser aslında hepimiziz. Dünyada tek kaldığını düşünen, geçmişi ve geleceği bilen tek kişinin sen olduğunu düşün, ne yapardın? Kızıl veba böyle durumda olan Granser’in torunlarına aktardıklarından ibadet kısa bir kitap, okurken keşke daha uzun olsaydı ileride neler olacaktı kim bilir diye bir dürtü oluşturdu ama kısa bir süre sonra düşüncelerimle baş başa kaldığımda Jack London’ın bana ‘aslında olacakları biliyorsun, uzatmama gerek yoktu’ dediğini hissettim.