biz tanışmamıştık.
birer yaralı kuş gibi rastlamıştık resmen, gece yağmurunun soğuğunda.
sokulmuş birbirimize o yaralardan bir yuva yapmıştık sığınmak için.
Oysa en sevdiğimiz şeydi... Kocamustafapaşa'daki sobalı evimizden hatıramda kalan bir bir diğer güzel anı da buydu. Sonraki evlerimizin hiçbiri sobalı olmadığı için ve biz sobanın üzerinde pişmeyen kestaneden aynı tadı alamadığımız için, bu adetten de vazgeçmiştik.
Kimileri yaşamı hücrelerinde hissedebilmek için derin nefesler alırken, kimilerininse her nefes alışı ona bir gün bu nefesin duracağını hatırlatır ve şüphesiz ben bu lanetliler arasındaki yerimi çoktan almıştım.
Zaten daha fazla oyalanmamış, o sözünü bitirir bitirmez artık bu günaha girmeye, kafamdaki küfrü nihayet dillendirerek meşruiyetini yok etmeye karar vermiştim:
"Ben hayatımı sonlandırmaya karar verdim ve sen bana yardım edeceksin."
Acı ve yalnızlıkla başlar aslında tüm hayatlar, ama Deniz'in (Deniz Bulut Sade) hayatı, Buket ile karşılaşana kadar daha fazla yalnızlık içeriyordu. Buket sayesinde daha içten gülmeyi ve aslında ilk aşkı tattı. Ta ki gerçek kimliğini sevgilisinden gizleyene kadar... Öğrendiğinde ise her kadının yapacağı gibi terk etti sevdiğini ama sadece dışından. Çünkü aralarında hiç kimsenin bilmediği bir oyun başlatmışlardı. Adi da "Gökyüzüne Not" idi... Onları birbirinden ayıran da bağlayan şey de aynıydı: Mavi...
Ahmet Batman'ın bu kitabıyla tüm kitaplarini okumuş oldum ve son iki kitabını gercekten çok beğendim ve sevdim. Ama aklıma bir soru takıldı: Acaba Gökyüzüne Not kitabı onun gerçek hayatı miydi?...
Gökyüzüne NotAhmet Batman · Destek Yayınları · 20216,5bin okunma