Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra ོ

Kübra ོ
@hisliibirruh
Okur
14 kütüphaneci puanı (Geçen ay: 1)
73 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Reklam
Şimdi, onun gözlerinin içine bakarken fark ettim ki kahverengi benim de en sevdiğim renkti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biliyorum ki ölüm yok olup gitmek, bitmek değildir. Biliyorum ki ölüm yeni bir dünyaya doğmaktır. Biliyorum ki ölümden dönüş yoktur.
Sayfa 152Kitabı okudu
Maalesef Türkler
Nejdet Sançar, Türklük Sevgisi isimli kitabındaki Maalesef Türkler başlıklı yazısında şöyle diyordu: "İki türlü Türk vardır. Birinci tip, milli şuuru olan Türk'tür. Bu tip bir soydan gelmeyi övünülecek bir talih sayar, soyunun vasıflarını taşır, ananelerine bağlıdır. Kozmopolitlikten iğrenir, züppeliği sevmez. İkinci tip, milli şuuru olmayan Türk'tür. Bu tip Türk büyük bir milletin ve muhteşem bir tarihin çocuğu olarak yaşadığından habersizdir. Bu iki tip bugün Türk dünyasında birlikte yaşamaktadır. 'Maalesef Türk' acımaya değer bir varlıktır. Zavallıdır. Bu zavallılık onun her tarafından akar. Maalesef Türk'e göre bu milletin büyüklerini ileri sürmek, onlarla övünmek lüzumsuzdur, boştur. Fakat onu çok kere başka milletlerin meziyetlerine hayran ve onları överken bulabilirsiniz." Maalesef Türk'e göre kandil akşamları, kandil simiti almak veya bir ölünün ruhu için sebil dağıtmak geri bir zihniyettir. Ama Noel gecesinde odasında, sizi süslü çam ağaçlarıyla birlikte karşılar.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Tarih, içimizde yaşadıkları hâlde soyları bizden olmayanların Türk milletine karşı besledikleri düşmanlık duygularının ve bu düşmanlığın sonucu olan ihanetlerinin sayısız örnekleriyle doludur. Türk, bu kendisinden olmayanlara, yüzyıllarca topraklarında yer vermiş, mevki vermiş, ekmek vermiş lakin onlardan aldığı karşılık hemen her defasında düşmanlık ve ihanet olmustur
Sayfa 100Kitabı okudu
Ölüm şimdi baş ağrısını bile bahane etmeden geliyor. Ölüm şimdi kaşla göz arasında.
Bu zarif dikilitaş ve arkadaki Sultanahmet Camii cephesi tesadüfen adeta eski Mısır mabetleri cephesi gibi bir manzara yaratmaktadır. Hatta daha da güzeldir; çünkü caminin mimari ve geometrik görünümü o dikilitaşla inanılmaz bir uyum içindedir. Geçmişte İbrahim Paşa Sarayı olan ve bugün İslam Eserleri Müzesi olan binanın balkonundan bu manzarayı seyretmenizi tavsiye ederiz.
Sayfa 149Kitabı okudu
Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Reklam
Aşkı, behîmî duygulara hapsetmek aşka hakaretti. Onu tatmak, dokunmak, doymak ve hissetmekten ibaret sayanlar bedenin kör kuyularına hapsolanlardı. Aşkı tanımayanlar ona dokunamazdı. Boşluğun dehlizlerinde yitip gidenler onu nerden bilsin.
Sayfa 310Kitabı okudu
Yılışık ilişkiler, ölçüsüz münasebetler sonrasında yıpranmış ve tükenmiş ruhların kaybı büyük olur. Nezafetini kaybetmiş, cazibesini yitirmiş beraberliklerde insanlar, hayatın iç ahengini yaşamadan tüketirlerdi. Tez yitirilmiş sevdaların sonunda acı ve ıstırap vardı. Hepsinin temelinde ise edebi yok saymak. Oysa edep nazenin güzellikler üzerine örtülmüş bir tüldü. Onu sıyırıp atanlar tez zamanda pörsüyüp çürümeye mahkûmdu.
Yaprak, fırtına tarafından ağaçtan koparılsa da yaprak olmaktan çıkmaz.
Zira, kışın ardından bahar gelir, her şey döngüseldir, hiçbir şey bitmez.
277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.