Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kötüden daha kötü hissetmek, kendini... Ve ellerinde, hiçbir zaman gerçekleşemeyecek hayallerinin; durmaksızın taarruz isteği... Yalpalamak mıydı bu, yoksa bir çağrı mıydı, insanlığın; hırçınlığı kayalıklarını aşındıran...
Bazı kişiler diğerlerine acımasız görünebilir ama bu sadece bir yoldur, daha insancıl olmak ve daha derinden hissetmek adına, kendilerinin bildiği.
Reklam
Travma çok önce gerçekleştiği için genellikle bizim bilinçli farkındalığımızın ötesinde bir yerlerde saklı kalmış haldedir. Bir sorun olduğunu biliriz ancak "ne olduğu"yla ilgili kısmını anımsayamaz, tanımlayamayız. Bunun yerine kendimizde sorun olduğunu zannederiz, içimizde bir şeyin "bozuk veya eksik" olduğu kanısına varırız. Korku ve endişe duyduğumuzda kendimizi güvende hissetmek için sıklıkla çevremizi kontrol etmeye çalışırız. Bu küçükken yok denecek kadar az miktarda kontrolümüzün olması ve hissettigimiz yoğun duygular için güvenli bir yer yok gibi görünmesinden kaynaklanır. Bu modeli bilinçli bir biçimde değiştirmediğimiz sürece bağlanma sorunları nesiller boyu birbirine aktarılarak devam edecektir.
“Bazen de sadece “hava almak” için dışarı çıkarsınız; kendinizi nesnelerin ve duvarların hareketsizliğinin ağırlığından kurtarmak için. Çünkü içeride fazlasıyla bunalırsınız, güneş yukarıda parlarken “soluklanmak” istersiniz; bu ışıktan mahrum kalmak haksızlık gibi gelir size. Elbette bir yerlere gitmek için değil, sadece dışarıda olmak, bahar esintisinin ferah serinliğini ya da kış güneşinin narin ılıklığını hissetmek için dolaşmaya çıkarsınız. Bir fasıla, idareli bir mola... Çocuklar da sırf dışarı çıkmış olmak için dışarı çıkarlar. O yaşlarda “dışarı çıkmak” oynamak, koşmak, gülmek demektir; sonralarıysa arkadaşlarla buluşmak, ebeveynlerden uzakta olmak, başka bir şeyler yapmak. Ama çoğunlukla dışarısı yine iki kapalı alan arasında kalır: bir ara istasyon, bir geçiş; zamanla sınırlı bir mekan.”
Bu sadece bir araba bile olsa bir şeylere yön verecek hakimiyette olduğunu hissetmek zorundaydı.
En güzel intikam unutmaktır.
"Sanırım varlığını unutacak kadar uzun bir süre boyunca, o yokmuş gibi davranmak istiyorum" dedim. Onu önemsiz kılmak istiyordum. Odaya girdiğinde hiç bir şey hissetmek istemiyordum. En başından beri ona aşık olduğum gerçeğini unutmak istiyordum.
Sayfa 426 - Naomi.Kitabı okudu
Reklam
Görmek istemediklerine gözlerini kapatabilirsin,Ama hissetmek istemediklerine kalbini kapatamazsın!…”
248 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kötü olan şey narsizm değil, geçmiş kalıntılarımız.
Sıkı okuma günü oldu 2 günde bitirdik kitabı 7 günde değil :) Çok uzatmayacağım, yorumuma geçelim. Günümüzde narsizm konusu çok gündemde, hatta herkes narsizm konusunu araştırmış bulunuyor. Ancak bu iyi bir durum değil. Herkes takıntılı olmaya başladı: "Yok sen narsistsin, yok sen, yok ben." Arkadaşlar, hepimiz narsistiz. Bunu başta
Narsisizme Yeni Bir Bakış
Narsisizme Yeni Bir BakışCraig Malkin · İletişim Yayıncılık · 201764 okunma
Yaşadım Diyebilmek İçin
Hem canlı kalmak, hem sarayda yaşamak "bir kaplumbağa için" mümkün değildir.Kaplumbağa kendinden çıkmak şartıyla, canlılığını terketme pahasına sarayda yer alabilir veya sarayda rağbet görür.Canlı bir kaplumbağanin yeri toprağın yüzü, otların arasıdır.Kuyruğunu çamurda sürüklemenin fiyatı ise hayatta kalmak, yaşadığını hissetmek imkanıdır
Sayfa 520Kitabı okudu
“Kendime ve başkalarına katacak bir şeylerim olduğu sürece değersiz değilim. Yaptığımın olumlu bir etkisi olabiliyorsa değersiz değilim. Hayatta olmam bir kişi için bile fark yaratıyorsa değersiz değilim.”
Reklam
Eğer her güzel şeyin üstüne bir kova soğuk su dökerseniz, hayat tabii ki size hep “rutubetli ve kasvetli” görünecektir.
intihar bile bir nevi var olma çabası idi.
intihar düşüncesi olan hastalarla yaptığı çalışmaları değerlendirdiğinde, insanın intihar etmesinin yokluğu tercih etmesinden kaynaklanmadığını görmüştü. İntihar düşüncesi, bir insan, varoluşu hissetmek, benimsemek, varoluşun anlamını bulmak isteyip de bunu elde edemediğini hissettiğinde ortaya çıkıyordu. Varlığının değerliliğini yitiren bir insan yok oluşla karşı karşıya kalıyor, bu acı dayanılmaz bir noktaya varıyor ve kişi dayanamadığı yokluk acısını intiharla yok etmeye çalışıyordu. Yani intihar bile bir nevi var olma çabası idi. Her insanın ruhu bir kere var olmanın tadını almıştır ve bir daha bundan vazgeçemez.
Sayfa 237Kitabı okudu
Bir ağustos gününde ormanda yürümekten zevk almak için özel bir yeteneğe gerek yoktur.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.