Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yanılgı

Yanılgı
@hissiyat
İnsana duyulan korku ile birlikte, ona olan sevgiyi, hürmeti, umudu ve evet, ona olan istenci de yitirdik. İnsana bakmak yoruyor artık. Bugün nihilizm bu değilse başka nedir ki? İnsan yorgunuyuz... Friedrich Nietzsche
12 Eylül
23 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Kendimi dinlerken ben bile kendim hakkında yanılırken, hatta bazen ne demek istediğimi bile anlayamazken, başkaları beni anlamaktan ne kadar uzaktır kim bilir!
Reklam
Dostluğa az da olsa yeteneğim vardı, ama hiç dostum olmadı, ya beni hayal kırıklığına uğrattılar ya da dostluk kavramı, düşlerimin bir hatasıydı. Hep insanlardan uzak yaşadım, yalnızlığım arttıkça da kendimi daha iyi keşfettim.
Bana öyle geliyor ki, hiç kimse başkalarının hakikaten var olduğunu tam olarak kabul edemez. Bir başkasının canlı olduğunu, tıpkı bizim gibi hissettiğini, düşündüğünü kabul edebiliriz; ama daima adı konulmamış bir fark, maddi bir engel olacaktır arada. Geçmiş zamanlara ait öyle figürler, kitaplarda saklanmış öyle resim--insanlar var ki, tezgâhın ardından bize laf yetiştiren, tramvayda öylesine yüzümüze bakan ya da sokaklarda ölü bir tesadüf sonucu bize değip geçen, kayıtsızlığın cisimleşmiş hali olan varlıklardan çok daha gerçektirler bizim için. Başkaları dediğimiz şey, bir manzaradan, genellikle fazlasıyla iyi bildiğimiz bir sokağın görünmez manzarasından ibarettir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hepimizde aşağılık bir taraf var. Hepimiz içimizde bir suç saklarız; işlemiş olduğumuz ya da ruhumuzun işlememizi isteyip durduğu bir suç.
Her zevk bir kusurdur --- çünkü hayatta herkes zevk peşinde koşar ve herkes gibi davranmak, kusurların en siyahıdır.
Reklam
Ruhum gizli bir orkestra; bilemediğim çalgılar çalınıyor, kemanlar ve arplar, kudümler ve davullar içimde yankılanıyor. Kendime ancak bir senfoni diyebilirim.
Madem hayatın bize tek verdiği inzivaya çekilmek için bir hücre, o zaman süsleyelim hücreyi, hiç olmazsa düşlerimizin gölgesiyle, karmaşık resimlerle ya da renklerle, unutuşumuzu da dışarıdaki duvarların kıpırtısızlığına işleyelim.
Tramvaydayım, her zamanki gibi, insanların bütün somut ayrıntılarını ağır ağır gözden geçirmekteyim. Benim için ayrıntılar birer varlıktır, bir kelime, bir harf. Karşımda oturan genç kızın üstündeki elbiseyi öğelerine ayırıyorum: Alelade bir kumaş olarak değil de elbise olarak gördüğüm için, kumaşı bir tarafa, dikişe verilen emeği bir tarafa; ve
Ölüm bir kurtuluştur, çünkü ölen insanın kimseye ihtiyacı kalmaz. Zavallı köle zorla kurtulmuş olur zevklerinden, acılarından, arzulanan ve bitmek bilmeyen hayattan. Kral vazgeçemediği mülklerinden kurtulur. Etrafına aşk saçan kadınlar, taparcasına sevdikleri gibi, gönülleri fethetmekten kurtulur. Zaferden zafere koşanlar, hayatlarını adadıkları zaferlerden kurtulur.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.