Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Sarıdoğan

Çünkü Ahmed Amiş Efendi omzunuza elini konduruveriyor: “ Helvacı helvasına şeker katacak zamanını bilir . Ne sıkılıyorsun be ? Senin isteğinle olmaz , O’nun isteğiyledir. Her şeyin zamanı vardır . Kederlenme .”
Reklam
Çünkü insan mutlaka hüsrana komşudur. Çünkü nefis mutlaka kötülüğü emredicidir. Oysa aşk gelmelidir ve cümle eskidiler bitmelidir . Aşktır her şeyi tamam eden . Yunus’umuzun buyurduğu gibi : “İşitin ey yârenler aşk bir güneşe benzer /Aşkı olmayan gönül misal-i taşa benzer .”
Eridim diyorsun, ama su kesilmemişsin. Yandım diyorsun, ama ne ateşten ne külden bir haber var. Yaralıyım diyorsun, kan damlaları hani? Hastayım diyorsun, iniltiden bir haber yok. Öldüm diyorsun, hani o mevtâ itâatı, o ebedî rızâ?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Velhasılıkelam sükûnet bir zırhtır. Yerinde ve zamanında kullanıldığında insanı insanlığına yaklaştırır . İnsan kendi insanlığına yaklaşırken diğer her şeyle arasına bir mesafe koymak zorundadır . Demek ki sükûnet aynı zamanda dünyayla aramızda inşa etmemiz gereken bir mesafe sanatıdır.
Ama mutlaka Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi ‘nin Mesnevî’sindeki şu hakikate de gönül verilmeli : “Sus ve erdemi bekle …Sabır ve susma , rahmeti çeker . “
Reklam
Dua eden kulluğunu bilir , acziyetini bilir , muhtaçlığını bilir , kendisinin kıymetini , Mevlâ’nın kadrini bilir . Bildikçe bilir , buldukça bulur , oldukça olur . Bilmek bir yürüyüş meselesiyle, işte bu sessizlik zamanları en güçlü yoldaşlardır. Yoldaşın varsa güzel yürürsün . Güzel’e yürürsün. Sessizce .
Cidalle mesafemizi belirlemesi açısından pek güzel bir Süheyl Ünver hatırası : “ Konuşmasını çok çabuk öğrendim . Susmasını öğrenmek için ihtiyarlamam icab etti . Hoca Ali Rıza Bey’den duydum: Hır hır ahmağın , inat cahilin / Sükût ârifin , seyran kâmilin .”
Rızık denince insanın aklına evvela yeme, içme , kasa , kese, ev arsa araba gelir . Hâlbuki rızk-ı manevi vardır ki gönül ancak onunla mutmain olur . Bir güzel söz , bir güzel bakış , bir güzel susuş da manevi rızıktır.
Süheyl Bey’in çok sevilen , sosyal medya vasıtasıyla bugünlere dek taşınan “Herkesin bir mesleği olmalı , bir de meşgalesi .
Oysa en büyük âlem , insanın iç âlemidir. Ona da dilimizde “gönül “ denir. İşte gönül âlemimizin nasıl dolacağı , nasıl genişleyeceği ve başka insanlara , kâinata nasıl faydalar sunacağı , geçmişten bu yana büyük bir mesele olarak hâlâ yaşıyor . Biz bu tip meselelere kendi anlam dairemizden bakarsak zenginleşme yolunda adımlamaya başlarız .
Reklam
“Seni en kötü düşmanınla baş başa bırakıyorum . Kendinle .”
Bize iyi gelmeyen , bizim de iyi gelmediğimiz başkaları. Herkesin herkese iyi gelmeyeceği ilâhi bir ikazdır aynı zamanda. Kuşlar bile kendi türleriyle yol alabilir . Karşılıklı iki gönlün birbirinle iyi gelebilmesi için, her iki gönlün de ayarının aynı istikamete doğru kurulmuş olması lazım. Diğer türlüsü, bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösteriyor . Böylece başkalarıyla olan ilişkimiz de arada bir yaşanan şöyle böyle duygulardan ibaret kalıyor . Bu ilişkilerde sevgi , merhamet , şefkat , dostluk , vefa , cömertlik , anlaşma , paylaşma , sırdaşlık hep yarım kalıyor . Evet burası dünya , burada zaten pek çok şey yarım kalıyor .
“Aşinalıktan muhabbet doğar . Yaşamla , insanla , toprakla . Yolcunun sırrı daima merak etmesidir . Merak eder , arar , bulamaz . Merak eder , arar , bulur . Hep aramayı , bazen bulamamayı , “bilinen yollar “dan gitmeye tercih eder . Çünkü yol gitmek , başkalarının izini sürmekten farksızdır . Bir saçak aramak , sığınmaktır . Yol yürümek , yol açmaya niyetli olanların işidir . Kendi( nde) bulduğu anlamı başkalarında da yaşatmak için . Sahiden yaşamak için . Yaşamak umurumuzdadır.”
Sayfa 32 - PKitabı okuyor
205 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.